9 entry daha
  • ego ve vurdumduymazlıkla arasında ince bir çizgi varsa da çıktıları arasındaki fark, epey büyüktür.

    en çok karıştırılanı egodur ve farkı anlamak zaman alır bazen. ancak kimi durumlarda egolu gördüğünüz kişiler, masumdur. nitekim, fazla mütevazılık da kibirdir. dahası sisteme öyle egolu adamlar dâhil olur ki, adeta bir atı ya da eşeği durdurmak gerekircesine bir "hössst" demek zorunda kalır insan. bu duruma, egona ego resti diyorum ben içimden :) yani savunma mekanizması olarak egoya da ihtiyaç duyar insan.

    vurdumduymazlık da bir öz güven sanrısı yaratır en başta; ancak bunu anlamak daha kolaydır. bazen birkaç saatte dahi çözülebilir.

    öz güven, bana hep buğday gibi gelir. doğal, vazgeçilmez, temel, kadim ve işlevsel bir unsur.

    içinde kendi zaaflarını keşfetmek, en kötüsüne hazır olma bilinci vardır.

    doğuştan mı gelir, sonradan mı gelişir bu durum, bunu bilemiyorum hâlâ bugün için. ancak bir mistik dokunuş var bir yerinde. ister bir travma ister bir acı ister bir tecrübe ister bir aktarılmışlık... bir kazanılmışlık hissediyorum bu mizaçta çünkü.

    para verilip alınamayan şeyler listemde, aşkla birlikte yer alıyor.
    kıvamını mükemmel yapıyor insanın, hamlıktan kurtarıyor; çürümeyi durduruyor. askıda bir olgunluk oluşturuyor. çok derin bir mevzu bu. yarattığı aura, çok etkili. insanın tüm seçimlerinde dokunuşu var. sabrın, sürekliliğin mirası bu.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap