152 entry daha
  • araştırmacı dan gibson tarafından islam'ın asıl çıkış yeri olduğu ileri sürülen şehir.

    ortaya koyduğu kanıtlar tamamen ikna edici olmasa da, mekke'yi gösteren kanıtlardan çok daha güçlü olduğu kesin.

    öncelikle, kuran'ın "mekke" döneminde birçok farklı inançtan bahsetmesi, özellikle petra'da çok yaygın olan, koskoca tapınakları olan hıristiyanlıktan, musevilikten, lat, menat ve uzza'dan bahsetmesi, çok net bir şekilde kozmopolit bir topluma hitap etmesi ve seslendiği kitle ile petra halkının bire bir örtüşmesi gibi bir gerçek var.

    hacer-ül esved'in mekke'de neden kutsal olabileceğine dair geçmişe dönük hiçbir kaynakta açıklama yok. oysa petralıların tanrıları kaya parçalarıyla özdeşleştirme (betyl) geleneği var.

    musa'nın asasını taşa vurup su çıkarttığı yerin petra'da olduğuna dair, arapların geneli tarafından kabul edilen çok eski bir gelenek var. bunun olduğu inanılan yere "musa vadisi" deniliyor.

    salih peygamber'in petra'da yaşadığına dair birçok müslüman'ın da katıldığı bir teori var. hikayesi petra'ya bire bir oturuyor.

    muhammed'in mekke'de tıpkı petra'daki ana cadde gibi "yağmur sularıyla ıslanmış" bir caddede koştuğuna dair hadisler var. mekke'de böyle bir cadde tabii ki yok.

    "mekke'nin duvarları" ile ilgili islami kayıtlar var ama mekke'nin duvarı falan yok.

    ibrahim'in hacer ve ismail'i korumak için kabe'nin olduğu yere getirip bıraktığı, geri döndüğü, sonra tekrar yanlarına geldiğinde de kurban hadisesinin gerçekleştiği inancı var. allah aşkına ibrahim'in bugünkü israil'den çıkıp eşini ve çocuğunu bugünkü mekke'nin olduğu yere getirmesinin, daha sonra tekrar yanlarına dönmesinin en ufak bir mantığı var mı? bugünkü kabe'nin yerini bilmeyen yüz insana bu hikayeyi anlatsanız, sonra da haritayı gösterip ismail ve hacer'in nereye saklandığını sorsanız, kaç tanesi mekke'yi kaç tanesi petra'yı seçer?

    kuran'da "bu korunaklı şehir" diye muhammed'in yaşadığı şehirden bahseden ayetler var. bugünkü mekke'nin 7. yüzyılda korunaklı olması gibi bir durum tabii ki yok. oysa petra tarih boyunca doğal koruma alanı ile biliniyor.

    kuran dinleyenlere sürekli olarak allah'ın nasıl güzel ekinler verdiğini, nasıl yeşillikler çıkardığını, insanın bunca nimet içinde nasıl nankör olduğunu anlatıyor. bu kitabın o dönemin mekke halkına sesleniyor olması cidden mantıklı mı diye insan soruyor. çölün ortasında gündüz sıcağında yanan, gece çöl soğuğunda donan insanlar bu ayetlere bakıp "ya hakkaten ne kadar da nankörüz her yer ekinler içinde" derler miydi?

    islam inancında haccın arafat dağı'ndan geçmesi gerekirken mekke'de arafat olarak gösterilen yerin dağ falan olmaması gibi garip bir durum var. aynısı merve ve safa tepeleri için de geçerli. oysa petra'da kutsal sayılan bir dağ var. bu dağın tepesinde binlerce kişilik bir dua alanı, ve bu dağın en üst zirvesinde çok eski bir müslüman mescidi var.

    her şey bir yana, arapların islam'dan da önce petra'ya hac için gitme gelenekleri zaten var.

    muhammed'in vahyi bir mağarada alması, petra'nın böyle tek kişilik yüzlerce meditasyon/dua mağarasına sahip olması, mekke'de hira mağarası olarak gösterilen yerin ise mağara falan olmaması durumu var. üstelik muhammed'in hira mağarasından mekke'ye baktığı biliniyor. bugün iddia edilen (sözde) mağara şehri görmüyor bile. ve şehre çok uzak.

    kuran'ın ilk inen ayetlerinin sürekli ad ve semud kavimlerinden bahsetmesi, bu kavimlerin "dağlara evler oyması", depremlerle helak edilmesi durumu var. (petra'da muhammed'den önceki en son büyük deprem 363'lü yıllarda gerçekleşiyor ve şehir yerle bir oluyor)

    bir de petra teorisine bazı itirazlar hakikaten pek sağlam değil.

    mesela:

    petra roma şehri, kuran neden arapça inmiş?
    petra o dönemde roma yönetiminde olsa da yüzyıllardır bir nebati (göçebe arap) şehri. halkı büyük oranda arap. roma 400'lü yıllarda şehri ele geçirdi diye halk latince konuşmaya başlamıyor yani.

    roma'ya bağlı bir şehirde muhammed gibi bir peygamber çıkmış da romalılar neden bunu kaydetmemiş?
    roma'nın genel sisteminin çöktüğü dönemden bahsediyoruz. petra gibi uç bölgeler kontrolden çıkmaya başlıyor. ki hepsi bir yana, her durumda muhammed'le ilgili daha çok kayıt olması beklenmez miydi zaten? ama yok.

    en garip detay:
    dan gibson'ın kabe'nin taşındığı yıl olarak gösterdiği iç savaş yılına dair, islam tarihinin ana kaynağı taberi'de kayıt yok. neden yok? önceki yıl uzun uzun anlatılmış, sonraki yıl anlatılmış. o yıl neden yok? tüm teori yanlış olsa bile, islam tarihiyle ilgilenen herhangi birinin dürüstçe bunu sorgulaması gerekmez mi?

    ama bunlar sorgulansa, mekke gerçekten doğru mekan çıksaydı bile, en azından sorgulamayı başardığı için bu toplumlar zaten bugün çok başka yerde olmazlar mıydı?
73 entry daha
hesabın var mı? giriş yap