3 entry daha
  • frazer efendi bu kitapta büyü, din ve bilim arasındaki bağı ortaya koymaya çalışmış. nedir söz konusu bağ? üçünde de amaç, olan bitenin açıklanmaya çalışılması. fark, yöntemlerin farklı olması. ilkel toplumlarda büyüyle açıklanıyor her şey. kabilelerde yağmurdan sorumlu devlet bakanı gibi bi büyücü var mesela. yağmur yağdırmakla görevli adam. yağmur yağdı mı kral oluyor. tabi yağmadığı zaman da gebertiyolar herifi orası ayrı. bütün büyülerin de bir takım ''yasalarla'' işlediği düşünülüyor. sonraki dönemlerde büyünün itibarı azalıyor, dinler ortaya çıkıyor. frazer bu geçişi büyünün olan biteni açıklamada yetersiz kalışını farkeden insanoğlunun topu tanrılara atması olarak yorumluyor. bu noktada insanoğlu acizliğini farkediyor ve tanrılarla iyi geçinmeye bakıyor, onlara kurbanlar sunuyor falan filan. sonra dinlerin de olan biteni açıklamakta yetersiz kaldığını gören insanoğlu bilime sarıyor. dinlerde her şey tanrıların keyfine göre olup biterken, bilimde, keyfilikten uzak büyüden müyüden etkilenmeyen doğa yasaları ortaya çıkıyor. frazer'ın iddiaları bu yönde.

    kitabın sonunda da ''frazer'ın modern insana hitabesi'' var. diyor ki: ''ey modern insan! birinci vazife.. yok karıştı, baştan alıyorum. ey modern insan! ilkel toplumlarla, onların büyüleriyle falan dalga geçiyosun ama sen de onlar da aslında aynı şeyi yapmaya çalışıyorsunuz, sadece yöntemleriniz farklı. yarın öbür gün modern bilimi geride bırakacak başka bir şey bulunursa ne bok yicen? o zaman da senle mi dalga geçsinler? gülme komşuna gelir başına.'' frazer böyle demiyo tabi de buna geliyor söyledikleri bence. belki de gelmiyor, ama ben öyle hatırlıyorum sanki.
23 entry daha
hesabın var mı? giriş yap