6 entry daha
  • burada bu şarkıdan "sizin marşınız olduğu anda sıçtınız, batırdınız demektir" diye bahseden entryi sanırım beş yıl önce okumuştum ve o zaman da bir anlam verememiştim.

    hayatın her zaman bir kusur barındırması hayat kurtarır.

    karşınıza kusursuz erkek/kadın çıktığında ve ondan hoşlanmadığınızda neyi bahane edebilirsiniz? "çok kusursuzdu" diye insan mı reddedilir?

    peki aileniz size kusursuz imkanlar sunabilmiş olabilselerdi? kusursuz bir çocukluk yaşasaydınız? sizi siz yapan özelliklerin aslında kusurlardan doğduğunu fark etmiyor musunuz?

    orwell'in brave new world'ü bir ütopya kitabıdır. burada anlatılan dünya kusursuz bir dünyadır. ne kadar boktan bir yer olduğunu anlamak için kitabı okumanıza bile gerek yok. herkesin bu kitabı bir distopya kitabı zannetmesinden de anlayabilirsiniz.

    biraz da varoluşun yapısının sorunlu olduğu gibi çok bariz bir gerçekle yüzleşemedikleri için dinlere itibar azalıyor. gerçeklerden göz çevirmeyen insanlar bu anlatıları gerçekçi bulmuyorlar. hele bir de bilgi arttıkça, "insan gözü ne kadar kusursuz; bir yaratıcı olmalı!" diyenlere "neresi kusursuz? optik sinirler retinanın üzerinden geçiyor! insan gözünü apple üretmiş olsaydı çoktan toplatmıştı." diyebilecek kadar ukalaşıyoruz.

    hadi uzlaşalım: mükemmel olan şey kusursuz olan şey değildir. her şey bir kusur barındırır ve bu iyi bir şeydir. kusursuzluk otoriteryen bir fantezidir. kusursuzluk diktatörlüktür. kusurlar özgürleştirir.

    yaşasın kusurlar! kahrolsun mükemmeliyetçilik!

    edit: bnw'nin yazarı orwell değildi bugün aklıma düştü ama değiştirmek istemedim metnin ruhuna uygun bi hata yapmışım diye.
hesabın var mı? giriş yap