78 entry daha
  • istatiksel termodinamik ve termodinamiğin ikinci yasasının vardığı sonuçtur. enerji gibi tam bir tanımı yapılamayan bir kavramdır ve tarifler ile açıklanır. entropi, olasılık hesabı kullanılarak evrenin git gide daha da düzensiz bir form'a dönüştüğünü anlatır.

    entropiyi açıklarken kullanılan düzensizlik kelimesi kastedilen manayı tam olarak açıklamaz, zira burda bahsedilen düzensizlik; maddenin ve enerjinin dağılmışlığıdır, rastgeleliliği değildir. (homojen olan mı heterojen olan bir şey mi daha düzenlidir, bu tartışılabilir bir husustur. misal 20 tane siyah bilye ve 20 tane beyaz bilyenin iç içe karışmış hali mi düzenlidir, ayrık durmaları mı ? entropiye göre ayrık durması düzenlidir, madde ise düzensizliğe eğilim gösterir )

    "kapalı bir makroskopik sisteme dışardan baktığınızda, dengeli gibi görünen bu sistemin içinde mikroskopik olarak görebileceğiniz milyonlarca moleküler düzen vardır. işte bir sistemin entropisi; makro sistemin barındırabileceği mikroskopik hallerin toplam sayısıyla ilişkilidir. " şeklinde tarif ediyor entropiyi, yunus a. çengel.

    enerjinin bir türden diğerine çevrimi esnasında nicel olarak kaybolmadığını* biliyoruz. enerjinin nitelik olarak (kullanılabilirlik açısından) gitgide zayıfladığını da termodinamiğin ikinci yasası açıklıyor. işte ikinci yasayı incelerken, maddenin düzensizliğe meylettiğini ve enerjinin en kullanışsız olan haline, yani ısıl enerjiye doğru ilerlediğini anlıyoruz.

    ilginçtir ki, bilim de bazen kendi içinde yasa ve teori arasında zıtlaşmalar yaşıyor. einstein'in tüm bilimlerin birinci yasası olmasını istediği kanun olan entropi, evrim teorisiyle ters düşmektedir örnek olarak. evrim teorisi moleküllerin rastgele yaklaşarak-çarpışarak sırasıyla aminoasit, protein ve organizma zinciri oluşturduğunu iddia eder. ( evrim teorisinde koaservat adı verilen ilk canlının oluşma tarifi bu şekildedir)

    oysa ki entropi; doğada var olan sürecin, moleküllerin yanyana gelerek bir organizma oluşturması yönünde değil, organizmanın parçalanarak moleküllerine ayrılması yönünde olduğunu gösterir. (odada dökülen bir kolonyanın moleküllerinin toplanarak tekrar şişenin içine girmesi ve aynı kolonyayı oluşturması, sadece ihtimal dairesindedir, ancak o kadar ufak bir ihtimaldir ki, böyle bir durum muhaldir) dolayısıyla canlıyı oluşturacak olan aminoasitlerin de gelişigüzel toplanıp canlılığı oluşturduğunu iddia etmek, entropiye terstir. parçaların birleşmesi bir bilinç, kuvvet ve akıl dahilinde gerçekleşir; cansız doğa ise bütünü parçalarına ayırır, yıpratır, eskitir.

    entropi azaltılamaz ve geriye dönüşümü sağlanamaz, tıpkı zaman gibidir, tek yönlü akışa sahiptir. titreşen her tanecik, atom entropiyi arttırır. sadece mutlak sıfır sıcaklığındaki katı element kristalinin entropiye katkısı sıfırdır. (titreşmez ve atomlarının dizilişi bilinir, ihtimal kalmamıştır, dolayısıyla düzensizlikten söz edilemez.)
    kısacası çöle terkedilen bir araba, asla bırakıldığı gibi sağlam bulunamayacaktır veyahut masadan yere düşen bardağın kendi kendine parçalarını birleştirip tekrar eski haline gelmesi asla gerçekleşmeyecektir.
    (bardağın parçalarını biz birleştirsek bile, bunu yapmaya çalışırken harcadığımız enerji, bardağın yere düşerken kazandığı kinetik enerjiden daha fazladır, görüldüğü üzere entropi hep artış yönündedir, fazladan enerji harcayıp hareket etmemiz de düzensizliğe katkıda bulunmamızı sağlar)
459 entry daha
hesabın var mı? giriş yap