181 entry daha
  • çok güzel bir yaz tatili geçirmeme vesile olmuş akdeniz adası.

    tatil planı yapacaklara birkaç bilgi vermeye çalışayım;

    adaya istanbul'dan direkt uçuş imkanı yok. ya selanik ya da atina'dan bunu yapabilirsiniz. belki dönem dönem başka yunan şehirlerinden de vardır. bizden uçuş olmama sebebi rakip olmasından ötürü olabilir, burada bir tatil ülkemizdekinden ucuza geliyor ve bu bizim turizm patronlarının seveceği bir şey değil. neyse, yaz aylarıysa avrupa'nın neredeyse her yerinden ucuşlar mevcut. selanik'e arabayla gidip orada arabayı özel otoparklara (çok fazla seçenek var) bırakabilirsiniz, sonra havalimanına kendileri bırakıyor.

    araba kiralama için interneti iyice araştırın yerel şirketlerden memnun kalınmışları seçin ve mutlaka tam sigorta yaptırın. arabasız girit'te gezmek imkansız. sabit bir şehirde kalacaksınız anca o zaman olabilir. uluslararası kiralama firmaları çok pahalı, ben yerel şirketten daha 800km vw t-cross aracı 360 euroya tam sigortalı kiraladım. tam sigorta da önemli çünkü şehir içleri park sorunu var arabalar çizilebiliyor. benimkinin arka kapısına kapalı otoparkta biri çarpmış ve göçmüştü, sigorta sayesinde hiç bir sorun yaşamadım. sormadılar bile ne oldu diye.

    hanya (chania) çok guzel bir şehir, bir çok tarihi yapı ve yakın noktalarda da onlarca sahile sahip. yeme içme konusunda, fiyatına göre büyük porsiyonlara sahip. ben öğlen yemeği yediğim de gece yarısından sonra ancak acıkıyordum. hangi işletme olursa olsun hepsi lezzetli. venediklilerden kalma ve osmanlıları da kullandığı gemi tersaneleri artık müze ve kültürel faaliyetler için hizmet veriyor. küçük hasan paşa camisini rıhtımda atlamak mümkün değil, mimari yapısının tezatlığıyla çok farklı bir görsel katıyor ve kesinlikle en güzel yapı kendisi. ileride mısır hidivinin yaptırdığı hanya feneri var, buraya yürüyebilirsiniz. bir de venediklilerden kalan, şimdide girit denizcilik müzesi olarak hizmet eden kale var oraya da mutlaka uğrayın surlardan manzara inanılmaz ve müze kısmı hariç ücretsiz. venedik tersanelerinin arka sokağında bizans surları halen görülebiliyor. agios nikolaos kilisesi halen cami minaresinin ayakta durduğu nadir hanya kilisesi ve hatta çan kulesi ve minaresi aynı anda olan tek kiliseymiş. geri kalan zamanda merkezdeki kısımda ara sokaklara girip gezin. camilerden dönüştürülmüş mağazalar, ara ara osmanlı mimarisi evler ve venedik vari sokaklar. burada kaybolmak çok güzel olurdu fakat ufak olduğundan kaybolmak zor olanı. akşam yemeği için önerim balık için tarihi merkezden biraz uzak olan kaiki (evet kayık), diğer yemekler için tarihi merkez civarında oinopiio ve mezedoscholeio.

    stavros denen bölgede kaldım. hanya'ya 35-40 dakika uzaklıkta bulunuyor. ufak oteller var. burayı özel kılansa stavros plajı. oscar almış bir filme, meşhur dans sahnesinde evsahipliği yapmış. gerçekten de güzel bir plaj. küçük bir koy olması sebebiyle dalgalardan korunuyor. hemen derinleşmemesi çocuklu aileler için artı. plajda paralı işletme de var şezlong ve şemsiye için ama ben kullanmadım yanımda getirmiştim zaten. hemen arkasında restoranlar bulunuyor. restoranlardan plaja en yakın olanı çok havalı ve akşamları full çekiyor ama fiyatlar diğer yerlerle benzer. almyriki restoran unutmayın. ada da hiç bir yeri gezmeden burada da tatil yapabilirsiniz tek istediğiniz deniz ve güneşlenmekse tabi. stavros-hanya yolunda taverna irene hem lezzet hem porsiyon hem de fiyat olarak heralde en beğendiğim yerdi. her günüm orada geçsin isterdim ki birden fazla kere gittim zaten. hanya merkezde bile kalsam buraya uğrarım.

    resmo (rethymno) adanın üçüncü büyük yerleşimi, bana göre de adanın yerlisine göre de en güzel yer burası. sokakları, kalesi, restoranları, mağazaları çok güzel. bir daha gelirsem mutlaka kalacağım yer burası olur. osmanlı'nın izinin en belirgin olduğu yer de kesinlikle burası. camiler, minareler hepsi tas tamam duruyor yerinde.

    en büyük şehriyse kandiye (heraklion). çok fazla yıkılmış ve tahrip olmuş o yüzden tarihi yapılar oldukça az ama arkeoloji müzesi ve knossos sarayı mutlaka görülmesi gereken yerler. görece ucuz bir şehir, seçenek çok ve turist daha az ondan olabilir.

    adanın daha doğusu hakkında bilgim yok fakat doğal güzellikler açısından çok iyi olduğu kesin ve çok daha bakir. turist ve yerel popülasyonu çok düşük olduğundan bu sanırım.

    adanın güneyi de oldukça bakir ve az nüfusa sahip. adanın yerlileri hafta sonları hep buralara gelip denize giriyor. nudist plajlar da oldukça fazla. burada bir doğa harikası olan preveli plajı bulunmakta. denize akan bir derenin etrafında palmiye ağaçları ile adeta mısır'da nil nehrindeymiş havası yakalayabilirsiniz. denizi hemen derinleşiyor. bir adet büfe var ve oradan ihtiyaçları karşılayabilirsiniz. buraya karayoluyla gelmek ölüm. çünkü park edilen yerden plaja doğru yürümek tam bir eziyet o sıcakta ve düzgün bir yol da yok. plakias'a gidip, oradan tekneye binip gelmek en doğrusu.

    elafonosi ve balos plajları adanın en batısında. balos kuzeybatıda kalıyor. oraya da kissamos kasabasından tekneyle ulaşmak sizin hayatınızı kurtarır, yoksa 40 dakikalık güneş altında bir yürüyüş sizi bekliyor ama yürüyüş sırasında karşınıza çıkacak manzaraya bir fotoğrafla bakmanızı isterim. elafonosi ise pembemsi kumlarıyla meşhur. ikisi de muhteşem, sığ ve çok kalabalık. sabah en geç 8 gibi buralarda olmaya çalışın ki keyfini çıkartın çok fazla turist gelmeden.

    daha sayısız plaj var ve kimse yok. türkiye'de zor bulacağınız bir lüks. plajlar size ait hissedebilirsiniz.

    adanın doğusunu da görme dileğiyle...

    eklemeler: tek tük bir kaç bilgi daha eklemek istedim yazarken unuttuğum.

    hanya'dan resmo yönüne giderken yolu biraz uzatırsanız agios giorgios manastırı var bölge ismi karydi diye geçiyor. tam bir tepe tırmanış yolu sonrası ufak bir manastır var. şimdilerde giriş ücreti 2 euro olarak gözüküyor fakat kimse bir ücret talep etmedi, hatta çıkış yaparken sadece 1 kişi gördüm. uzak bir lokasyon olduğundan geleni gideni az. manastır bahçesinin arka tarafında ikinci dünya savaşında almanlar yıkana kadar bir zeytinyağı binası varmış. ışık oyunlarıyla harika fotoğraflar çekiliyor ve kimse olmadığından çok etkileyiciydi.

    ayrıca aynı bölgede kefalas isminde bir köy var. burada vangelis bey yıllar sonra atina'dan evine dönmüş ve evini tanrıya adamış bu uğurda da neredeyse 30 yıldır topladığı taşlardan kendine bir ortam yaratmış. evinin tüm bahçesini aşmış köyün girişi, çıkışı ve başka yerlerinde bile taştan yaptığı yapı lar ve adak yerleri var. onlara çeşitli renkler vermiş, bazılarına camdan ve seramikten süsler eklemiş. eğer manastıra kadar geldiyseniz çok yakın olduğu için görmeye değer bir yer. ben çok beğendim. vasngelis bey çok konuksever, içecek ikram etti ve afroditi ismindeki kedisiyle tanıştırdı.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap