9894 entry daha
  • açıkçası chp tarihinin en kötü sonuçlarından biri yaşayacak %20 altı oy alacak, elindeki belediyelerin çoğunu kaybedecek diye düşünüyordum. hem genel seçimlerin kazanılmaması ve chp'nin kendi ilkelerinden uzaklaşması ile böyle bir hüsran garanti gözü ile bakıyordum. bu yüzden de 2028 seçimlerinde milliyetçi hassasiyetlere önem veren, türkiye'nin sorunlarına değinen zafer partisinin elini güçlendirmek, ateşini harlamak ve türkiye'ye yeni güçlü bir yapılandırma kazandırmak adına zafer partisine oy verdim.

    içim çok rahat, verdiğim oy için pişman değilim ancak şunu da söylemeliyim ki üzüldüm. burada polyannacılık oynamaya gerek yok. "%2.5 oy aldı gayet güzel bu şartlarda bir parti için" falan diyorsunuz da kesinlikle şu durumda çok daha fazla alması gerekirdi. kendisinin alternatifleri olan partilerin oyları teker teker düşmüşken zafer partisi nasıl oluyor da ivmelenemiyor? üstüne bu partinin bir maddi kaynağı yok. vatan partisi bile bir şekilde fonlanıyor. 4 sene, bu hayal kırıklığı ile tutunması bile zor olabilir.

    şimdi kendi gözlemlerime göre eleştirilerde bulunalım. zaten çoğu herkesin ortak paydada birleştiği eleştiriler.

    öncelikle bence artık lügâtımıza girmesi gereken bir parti sınıfı var: "sosyal medya partisi". deva, zafer, ldp , tip gibi partilerin içinde bulunduğu bir sınıf diyebiliriz şu anlık.
    bu partiler, genellikle genç kesimin ilgisini çeken, sosyal medyada capsler, editler, komik yazılar ile gündemin büyük bir çoğunluğunda yer alan partiler. şimdi bunun aslında olumlu bir yönü de var. zafer partisi sosyal medyadaki bu nüfuzu sayesinde türk halkının sorunlarını aslında duyurabilmiştir. mülteci sorunun önemini belirtmiş. diğer siyasi partilerinde radarlarına girmesini sağlamıştır. ancak aynı zamanda da, bu durum, zafer partisinde bir güç illuzyonu yaratmış. kendilerini türkiyede -en azından yerel seçimlerde- olduklarından çok daha etkili görmüş ve buna göre büyük ve agresif bir tutum sergilemiş. bunun sonucunda da başarısız olmuştur. detaylarına birazdan geleceğim.

    ben zafer partisinin sorununun "tek" bir siyasi hareket üzerinden ilerlemesi veya siyasi projelerini duyurmaması olduğunu düşünmüyorum. tam tersine -şaka yapmıyorum- türkiye'nin sorunlarına dair konuşan tek parti kendisi. allah aşkına chp bu yerel seçim süreci boyunca ne gibi bir konuda farkındalık oluşturdu, ipleri eline aldı? hiçbir şey. zaten tepkili akplilerin ve yrpnin oy bölmesi ile akbaba gibi konarak bir çok il kazandı. ha hakkını yemeyeyim bazı illerde karizmatik bir lider çıkarmalarının da etkisi oldu. hedef topluma uygun aday seçilmiş gerçekten. mesela bazı illerde il meclisi akp de olmasına rağmen chp adayı karizmatikliği ile kazanmış. elbette chp'nin de bu başarıda payı var tabi ki.

    neyse biz zafere dönelim. zafer partisinin sorunu bence partinin karakteristiğinde ve ülkenin şu anki siyasi sistemine hiç uymayan bir pozisyonda siyaset yapmasından kaynaklanıyor. projeleri duyuramamasında, tek bir hareket üzerinden ilerlemesinde değil.
    şimdi bu partinin özü nedir? atatürk ilkeleri odaklı, seküler yapılı, radikal/aşırı çözümler sunan agresif/sert bir milliyetçi parti. şimdi bu herkesin ağzında olan "seküler milliyetçilik" denilen ideoloji şu anki siyasi yapıda tek başına durabilecek bir güce sahip değil. çünkü kim ne derse desin, chp bundan ne kadar uzaklaşsa da, seküler milliyetçilik denilen olgu chp'nin kurucu değerlerinden birisi. bu tohum chp'nin içinde var zaten. yani nasıl desem, oyunlarla haşır neşir olan bir z kuşağı müridi olarak. zafer partisi, bir oyunun çok güzel şeyler anlatan bir dlcsi gibi bir şey. asla oyunun kendisi değil, tek başına bir anlam ifade edemez. ülkemiz de buna izin vermiyor zaten. avrupa'da bazı yerlerde %2 seçim barajı var, bazı yerlerde direkt yok diye biliyorum. insanlar istedikleri partiye oy verdiklerinde direkt meclise giriyor. siyasi pozisyonu hatalı derken bundan bahsediyorum. bizim ülkemiz bloklaşmış bir ülke. bir zihniyet savaşı var. projelerin, hakikatlerin önemi yok. iki tarafta kendi hassasiyetlerine göre oy veriyor. "bu taraf benim yaşam tarzıma müdahale edebilir" tramvası ile kendi oy verdiği parti ne pisliği çevirirse çevirsin oy veriyor. çünkü bunun bir önemi yok. öbürü gelmesin yeter. chp'nin -kendisi bu değerlerden uzaklaşsa bile- kitlesi hala atatürkçü, seküler kitle. ancak en güçlü muhalefet diye kerhen oy veriyorlar. sistem başkasına izin vermiyor çünkü. bu blok sistemde, sen elinde tek başına yetersiz ideolojinle, küçük partilere izin vermeyen bu sistemde yaşayamazsın. bu çok net.

    "zafer partisi hükümetten çok chp'ye muhalefet ediyor" diyenler var. kesinlikle katılmıyorum. 10 tane şey deniyorsa 7 si hükümete 3 ü chp'ye söyleniyor. muhalefet bu konularda daha hassas olduğundan algıda seçicilik yapılıyor ve zafer partisi sırf chp ye kayıyormuş gibi bir algı oluşuyor. fakat ben yine de bunun bir hata olduğunu düşünüyorum. ümit özdağ çok idealist bir insan. bu yüzden çok iyi bir siyasetçi değil. ancak zafer partisi, chp'ye hiç eleştiri bile yapmamalıydı. evet aynen böyle düşünüyorum. o 3 tane eleştiriyi bile yapmamalı, bu kadar agresif olmamalı. senin hedef seçmenin zaten chp'nin içindeki küskün atatürkçü seçmen. ancak senin hedef seçmenin ve zafer partisi'nin ortak düşmanı akp zihniyeti. bu akp zihniyetinin önündeki en güçlü adam ise hiç tasvip etmesem de ekrem imamoğlu. akp zihniyetinin kazanıp, kazanmaması chp seçmeni için büyük bir hassasiyet. bu zihniyet karşısında kazanmaya en yakın adama sen, "ikinci erdoğan" "ülke için beka sorunu" "chp bitiktir" gibi söylemlerde bulunursan agresif ve antipatik gözükürsün. böylelikle de insanlar sana olmamana rağmen akp ajanı, stepnesi derler.

    bir diğer sorun ise tek bir adamdan oluşan, teşkilatsız bir parti olması. bakın bu seçim süreci ve genel seçimde bunun eksikliği çok net gözüktü.
    genel seçimde, sinan oğan adaylıktan çekilip partinin ideallerine tam zıt konumda yer aldı. üstüne bu konu hakkında yeterli açıklama yapılmaması tepkilere neden oldu. bu yerel seçimlerde bazı adaylar, adaylıktan çekilip chp veya mhp yi destekledi. yahu, istanbul adayı bile "imamoğlu desteklenir" minvalinde açıklamalar yaptı. ümit özdağ dışında başka bir figürü yok. halkın içinde dolaşacak, imamoğlu tarzında hafif yumuşak, sempatik adamları yok. saha içine giremedikleri için seçmen dinamiklerini okuyamıyorlar. sadece sosyal medya illüzyonu üzerinden ilerliyorlar.

    saha çalışması demişken, anketler de diyeceğim şeyi destekler nitelikte, türk halkının pratik hayattaki yaşamı ile siyasi duruşu arasında bence çok büyük bir fark var. kendilerinin milliyetçi olduğunu iddia eden akpli arkadaşlarıma zafer partisini neden sevmediklerini sordum. "çok agresif, çok faşist" dediler. türk halkı siyaset arenasında ne kadar milliyetçi, sert kararlara çekilse ve böyle kararlar verse de. pratik hayatta içlerinde bulunduğu ilişkileri koruma eğiliminde. ne kadar kesimlerin bam tellerine basılmaya çalışılsa da iç savaş gibi bir durum çıkmıyor. herkes ne olursa olsun birbirini alttan alıyor "aman bir tatsızlık çıkmasın" diye. hani derler ya "kim olursan ol, anadoluya git, seni doyururlar." ben bu çıkarımın doğru olduğuna inanıyorum. ne olursa olsun, bu halk bir şekilde birlikte yaşıyor. zafer partisi ise alışılagelmişin dışında sert çözümler sunuyor. bunun halkta ne kadar karşılığı var, buna bir bakması lazım. belki de bir değişikliğe gitmesi lazım. daha yumuşak olması lazım. biz gençler sinirliyiz, "kürtlere ölüm, şunlara ölüm, bunlara ölüm" deriz sosyal medyada. pratik hayatta birinin yüzüne bunları diyemezsin. bulunduğun komfor alanını korursun. onu tehdit edecek olana da bir tavır alırsın. ha mültecileri ayrı tutuyorum onlar zaten bizzat komfor alanını etkiliyorlar. zaferin karakteristik yapısı derken bundan bahsediyorum işte, agresif bir parti olması ve tek başına duramayacak bir temelde durmaya çalışması.

    bence zafer partisi, söylemlerini zaman yaymalı, daha naif olmalı. siyaset meydanında yiğitlik yapmanın bir faydası yok. chp'nin mhp si olmayı deneyebilir. veya direkt mhp'nin içinde bir şeyleri değiştirmeyi deneyebilir ümit özdağ. her ne olursa olsun. bu parti türkiyenin sorunlarına değinen tek parti. umarım 4 sene daha bir şekilde tutunur. benim hala bir ümidim var. sadece karakteristik bazı şeyleri değiştirmeleri ve teşkilatını güçlendirmeleri lazım. bunun için geç değil. 4 sene sonra gelecek genç seçmenin fikirleri değişir mi değişmez mi o da önemli tabi ki der ve yazımı noktalarım. çok önemli bir şey yazmış gibi.
424 entry daha
hesabın var mı? giriş yap