2 entry daha
  • isveçcesi "luftslottet som sprängdes" olan ingilizceye "the girl who kicked the hornet's nest" olarak çevrilmiş; dilimizede yakında-büyük ihtimalle- "arı kovanını tekmeleyen kız" olarak çevrilecek stieg larsson un millenium serisinin son kitabı- eğer bir dördüncü kitap yoksa. kitap lisbeth'in hastanede bulmamız ile başlıyor ve yine gazeteci blomqvist'in yardımları ile bu sefer babasına karşı değilde onu yaratan devlet içindeki devlete karşı verdiği savaşı konu alıyor. bana göre serinin ilk kitabından sonra ki en güçlü halkası. bunda tabi ki zevklerinde önemi vardır ama bana göre ilk kitap ne kadar kuvvetli ise ikinci kitap- thriller benim sevdiğim bir alan olmamasından herhalde- en zayıf halka gibi durmakta idi. kitap ingilizce olarak 600 sayfa; ama akıcı bir yapıya sahip. sonlara doğru sanki biraz fazla uzatılmış hissi versede yinede iyi. ilk kitap tam bir, kapalı oda, polisiyesi olarak başlamış ve yine bir polisiye olarak bitmişse; ikinci kitap da tipik bir thrilller (kovalamaca, macera) tarzını başından sonuna kadar korumuşsa bu kitap da e.s.gardner'a selam edercesine bir "court procedural" olarak bitmekte, her ne kadar, bir casusluk romanının öğelerini içerisinde barındırıp başlangıcını o şekilde yapmışsa da. son olarak kitap lisbeth bir kez daha kendisine hayran bıraktıracak bir kurgu ile örülmüş olup; çıkabilecek (dedikodular farklı) bir dördüncü kitabı beklememize neden olacak bir merak ile biz okuyucuları baş başa bırakmaktadır. şiddetle tavsiye edilir. küçük bir not: larsson'un önceki kitaplarında da söz konusu olan yoğun ayrıntı öğesi bu kitapda da kendini göstermekte ve belli noktalarda, en azından beni, okuyucu biraz da olsa sıkmaktadır.
44 entry daha
hesabın var mı? giriş yap