51 entry daha
  • "şöyle düşünün: bir yarı final maçı... maçın bitmesine 3 dakika var.. ve takımınız 2-1 galip. ama herifler (karşı takım yani) bastırdıkça bastırıyor. etrafınıza bakıyorsunuz ve binlerce yüz görüyorsunuz. kimisinde korku, kimisinde umut... ve kimisinde endişe... herkes kaybolmuş durumda. kafalarından çok iyi hissettiğiniz şeyler geçiyor. maç bitiyor. skor önemli değil, yendiniz ya da yenildiniz... kapılar açılıyor, kalabalık dağılıyor. herkes bir yöne dağılıyor.

    ama bir dakika... düşünün. sadece bir kaç dakika önce siz bir şey yaşadınız. hissettiniz, bağırdınız, tarifsiz bir endişe duydunuz, rahatladınız, paniklediniz, kahkaha attınız, ağladınız, içinizden birşeyler koptu, içinize birşeyler eklendi sanki...

    şimdi bir daha düşünün: kendinizi hayatınız boyunca kaç kez dünyanın merkezinde hissedersiniz? kaç kere tarifsiz mutluluk duyarsınız, kaç kere adrenalin salgınız deli gibi çalışır? kaç kere tarifsiz üzüntü çekersiniz. bir? beş? on? aşık olduğunuzda? evlendiğinizde? çocuğunuz olduğunda?..

    işte biz her hafta, her sezon, her yıl ölene kadar bu duyguları tadıyoruz. çünkü her zaman bir sonraki sezon vardır... eğer kupayı mayıs ayında kaybedersek, bir sonraki şubat ayında, örneğin 4'üncü tur maçımız vardır. yaşadığımız dünya böyle değil, biliyoruz. mayıs'ta bitmiyor ve ağustos'ta yeniden başlamıyor..."
17 entry daha
hesabın var mı? giriş yap