yekta kurtuluş

• kendisi, yıllarca formasını giydiği takımdan ayrılıp avrupaya gittikten bir süre sonra ülkesine dündüğünde, eski takımının ezeli rakibine imza atıp (buraya kadar herşey normal. sonuçta bu bir iş ve illahi eski takımında forma giyecek diye bir kural yok ama asıl mide bulandırıcı olan şey sonra yapılanlar) ardından otuzuna geldiğinde çocukluğunu hatırlayıp "yæ ben aslında çocukluğumdan beri fenerbahçeliyim. tek amacım futbolu bıraktıkan sonra fenerbahçeli emre olarak anılmak istiyorum" demiş biri değildir.
  
  kendisi kadıköy'de oynanan bir fenerbahçe-galatasaray maçını galatasaray tribününde, üzerinde galatasaray forması ile seyretmiştir (internette geçen hafta gördüğüm o resmi bulamadım). yekta, galatasaray'da başarılı olursa kalır, olamaz ise gider, sonuçta bu işin kuralı bu. ama insan kısa bir süre önce bu takımın maçlarını tribünden izleyen birinin başarılı olmasını daha da can-ı gönülden istiyor doğal olarak.
  
  edit: öğrendiğimize göre kendisi galatasaray'a 2008 yılında transfer olmuştur. sonuçta sözlükteki usta yazarlar yanılamayacağına göre, yekta galatasaray'a transfer olur olmaz galatasaray maçlarını tribünde seyretmeye başlamıştır,yani böyledir muhakkak...