93 entry daha
  • sene 1998. ilkokul 3teyim. ankaranın merkezinde kısmen de olsa nezih sayılabilecek bir okul. henüz pek cinselliktir küfürdür bilmediğimiz yaşlar. ergenlik öncesi, bu mevzuları çözmeden hemen önceki evre. en büyük hayalim sınıftaki öykünün dudaklarına yapışmak. (keza o zamanlar öpüşerek hamile kalınıyor sanıyorum sinema endüstrisi ve rtük sağolsun.) kola kutusunu ezip maç yapmaktan arta kalan vakitlerde anlamını o zamanlar tam idrak etmediğimiz bir modifiye şarkı dilimize dolanmış falan, aşkın kanununu melodisiyle:

    aşkın kanununu,
    indir donunu,
    tamam gördüm onu,
    kaldır donunu.

    vitesi taktım 5e,
    çıktım e-5e,
    karşımda bir bayan,
    dedi bana dayan.

    dayandım dayandım dayandım,
    mahkemede uyandım,
    hakim sordu ne yaptın?
    soktum soktum çıkardım.

    ulan hala ezberimde şu sözler. hangi sapık evladı yazdıysa hala aramızda ya da tecavüzden falan içeride yatıyordur amınakoyim. sözlere bak, bir neslin zihnine işlenmiş şerefsizim. evimiz 3+1. 3 kardeşiz o zamanlar. arka oda ablamlara verilmiş. bir oda yatak odası haliyle. diğer oda da benim odam olmasının yanında oturma odası dediğimiz, dünyanın en gereksiz yapılanması, çeyiz sandığının üzerinde 37 ekran televizyon olan, 2 çekyata ev sahipliği eden bir oda. salonun olduğu bir türkiyede oturma odası ne sike yarar hala anlamış değilim ya neyse. çekyatların birinde ben yatıyorum.

    bir gece saat 3e doğru uyanmışım, boğazım kurumuş gittim mutfağa suya abandım. diğer çekyata annem uzanmış uyuyakalmış. hafiften de uykum kaçmış benim. napayım bir televizyon açayım dedim. saat 6da uyanıp abshaper advertorialleri eşliğinde çizgi film bekleyen bebeleriz nasıl olsa, belki bişeyler vardır ümidiyle gezmeye başlıyorum kanalları. showtvye geldim, baktım yarışma tandanslı bir şey. o zamanlar mehmet ali erbilin oranj oranj diye diye sunduğu çarkıfelek lanetinden başka pek de yarışma yok piyasada. açtım izliyorum. hatun var, bornozlu duruyo falan. ses kısık, annem uyanmasın diye açmamışım. bir bok da anlamıyorum ama bekliyorum ne olacak diye. lan hatun podyumda yürümeye başladı, bornozu çıkardı. oha! lan meme? oha bildiğin meme var açıkta. utanıyorum. elimle kapatıyorum televizyonun ekranını. ama parmaklar açık lan aradan bakıyorum memeye. 9 yaş libidosuyla merakın sentezinden skimsonik bi enzim dolaşıyor bünyemde. annem uyanmamalı. bir yandan annemin gözleri açık mı diye kontrol ediyorum sürekli, uykusu hafif. bir yandan gözüm televizyonda. bir elim sürekli kumandada, hayır ulan 9 yaşındayız olm daha öbür elimle televizyonu kapatıyorum güya. nolur nolmaz, annem uyanırsa aniden değiştiricem kanalı. sol gözüm 3 numara bozuldu ulan o gün fıldır fıldır dönmekten. heyecan dorukta, adrenalin oluk oluk. kalp çarpıntısı öyle bi düzeye gelmiş ki yaprak dökümünün yapımcıları beni o halde görseler, yalçın abinin yaşlandırma tekniğiyle ali rıza bey rolünü verir, halil ergünü 18 kişilik kadroya bile almazlardı amınakoyim. heyecana dayanamayıp yattım o gün. ilerleyen gecelerde bir süre tekrar çıkmasını bekledim odada tek başımayken. bir kaç kere denk geldi. artık o kadar utanmıyordum sanırım. çoğu zaman da o saatlerde 20.tekrarı yayınlanan sikko filmler çıkıyordu. haftanın hangi günü, hangi saati tam bilmiyordum zira.

    yıllar sonra ortaokuldayken, -bilen bilir- tutti frutti aromalı bir sakız vardı, adını hatırlamıyorum. onun kabı üzerinden bir muhabbet dönüyor erkekler arasında. sordum anlattılar. bornoz, meme ve showtv keywordlerini duyunca bir ışık parıldadı zihnimde. evet, bu oydu. programın adı tutti fruttiydi. eve gidip googleda aratmadım, torrentlerini de bulup indirmedim. tutti frutti 3.sınıf saflığıyla heyecanlı ve güzeldi. onu orada, o saflık ve heyecanla bırakmak istemiş, onu kirletmek istememiştim.

    şaka lan şaka torrent mi vardı google mı vardı o zaman amınkym? tutti frutti küçüktür 3.
62 entry daha
hesabın var mı? giriş yap