58 entry daha
  • kesinlikle sonlandırılması gerekendir.

    çok mu sert oldu? olsun. sonuçta sözde demokratik bir ülkede yaşamıyor muyuz? kendimi, özgürce ifade etmekten beni hukuken alıkoyan hiçbir engel yok. değil mi?

    içinde yaşadığımız topluma gelin bir de bu dar pencereden bakalım. dar olması, dar görüşlülüğünden değil. o sadece tek göz bir evin içine giren, küçük bir pencere.

    demokrasi, olsa olsa, türkiye'de var olduğu iddia edilen, topluma adapte olamayan, ya da daha doğru bir tabirle toplumun adapte olamadığı bir yaşam biçimi. ulu önderimiz mustafa kemal atatürk bunu, bu topraklar için batı’dan ithal etti.

    böyle bir ithalat yaptığınızda elinizdeki ürünü pazarda potansiyel müşterisine pazarlamak için yapılması gerekenler nelerdir?
    - topluma bu yaşam biçimini kavrayabilmesi için bunu ona anlatmak.
    bunu yapabilecek eldeki malzemeleri sıralayalım.
    1- eğitim'i elde tut.
    2- inkılaplar vs.
    3- sanat dediğin şeyi de bir sabitle.

    sanat mı? konumuz devlet tiyatroları. kimin için yapılmakta olan tiyatrolar bunlar? türk toplumu.

    bu sanatı bu topluma, bu yollarla getirmek devletin görevi. itirazlarını “ama bu yüce devlet "bağımsız tiyatro" yapmak imkanını vatandaşına veriyor.” diye mırıldanmalarını duyar gibiyim. ama aynı devletin kendisi bunu yapmaktan vaz geçmiyor. böyle bir niyeti de yok. çünkü o "değer"lerini, toplumun kabul ettiği değerler yapmak yolunda elindeki bu silahı bırakmak istemiyor.

    başka bir ifadeyle demokrasiyi, cumhuriyeti, çağdaşlığı öğrenmek zorunda olan bir toplum var devletin karşısında. yanlış gözlemliyorsam düzeltin. bu toplum 10 seneye yakın bir süredir, o çok sevdiğiniz amerikalıların deyimiyle "ilımlı islam" ı, liberal ekonomi politikasını, anti-laik devlet anlayışını, kısacası altı ok ne dayatıyorsa, neredeyse tam zıttını destekleyebiliyor mu? evet.

    ama yok, devlet tiyatrosu zaten bu anlayışı, kendi anlayışını, yaşam standardını da yayabilir topluma. yani toplum, kendi oy verip seçtiği kişilerin seçkisini izlemeyi, zaten onları seçerken kabul etmiş sayılmış yanılmıyorsam.

    iki gündür ortada bir savaş var. bir tarafta ağzında sakızıyla, bu imparatorluğun prensesi sümeyye erdoğan. diğer tarafta ise okçulardan laik, sanatkar, yüce insan, tiyatro emekçisi bir kimse. (adını hatırlayamadım kusuruma bakmayın)

    ne oldu iki gün önce? bu toplum, bu ortamın kurallarına ve değerlerine ait görgü kurallarını benimseyemeyince "devlet tiyatrosunun" devletçi kafası tarafından afişe edildi. ki böylesi gelmesin buraya. devamındaki kararı açıklıyorum :

    - birkaç ay boyunca evinde yılmaz erdoğan izlemeye layık görüldünüz.
    - sakız çiğneyebilir mi sayın hakim?
    - tabi ki, istersen şaplata şaplata

    bu hakim kafadan en çok ankara'da var. yaşadığım, yaşamak yükümlülüğünde olduğum şehr’i sanat, şehr’i medeniyet ankara'da.. "dün akşam bi oyuna gittik" cümlesine artık "devlet tiyatrosuna mı?" diye sormaktan bile vaz geçtiğim ankara. çünkü cevap hep evet. burası cumhuriyet’in ve devlet’in kalesi ankara. aynı zamanda politika'nın şehri burası.

    devlet tiyatrolarının her dönemde bir politikası var. başlarındaki adamlar benzer politikaları destekleyen, benzer kafanın klonları. ve buradaki insanlara istanbul'daki tiyatrodan, oradaki amatör tiyatro topluluklarının hayat tarzlarından, görüşlerinden bahsettiğin zaman, sana sadece "aaa ne ilginç şeyler bunlar" oluyor ankara’da. sadece ve sadece; ilginç. tuhaf, saçma, acaip gibileri de duydum.

    özet mi? devlet tiyatrosu desteklediği politika her ne olursa olsun, devlet ideolojilerini topluma dayatmaktan başka misyonu olmayan bir yapıdır ve tekrar etmek gerekirse kesinlikle sonlanması gerekendir.

    altı ok notu: bu ülkenin yerinde saymasının, tıkanmasının altındaki en hastalıklı zihniyet sensin. bilir misin ki, bir ülkenin gidişatına yön veren en hakiki mürşit muhalefettir. çünkü muhalefet "diğer" yoldur. var olana alternatiftir. içinde bulunduğumuz iktidarın yönetimine tepki duyduğumuzda koşup kucaklamamız gereken "umut" tur. ve sen bu toplum'u yüce değerlerinle aşağıladıkça bu toplum seni hiç bir zaman bir "dost" olarak görmeyecek. 650tl maaş versen de görmeyecek.
317 entry daha
hesabın var mı? giriş yap