4 entry daha
  • kabiliyet gerektiren her mevzuda kendini ortaya atan acar kenar mahalle delikanlılarının ayağını yerden kesen bir dilberdir tüplü şahin estetiği. yürüyen bir aksamın, cepteki paranın yarısına doldurulan gazla atılan turların hesabını, zulaya uzanan çakırkeyf ellerden soracaksın. müziğin güzelliği, ah çekmenin cazibesi, küçücük şeylere duyulan tatlı özlemler; küçücük bir rüya kokpitinden dünyayı çeviren bir fatihin şoförlüğünde sokaklara vurmak hayatı, işte bu.

    üstelik, tüplü şahin varoşların asalet nişanıdır. işe giderken ya da pazarları bir yerlere çıkarken evin önünden küçük bir törenle uğurlanan onur alayı da olur bazen. kimin ne hesabına tuttuğu belli olmayan renklerden en belirsizi bile olsa, gökkuşağını kendine benzeten öksüz bir kırmızıya benzer. öyle bir asalet işte.

    ne öğrendiysek, ezber ettiysek tüplü şahinlerin teybinden yayılan ezgili hassasiyetten. ne eksiğimiz varsa, orada atılan temelden.

    bizi çaresiz kılan o kumral tanrıçaların bile adı ilk orada yankılanmıştır yabancı bir boşluğa. aklın yürekle temassızlığını da o zamanlardan biliriz; bujiler meme yapar, yürek kararır. sevdaya su sıçrar, motora su kaçar; yürek kir tutmasa da bir an istop eder işte.

    o günlerden hukuğumuz var, tüpümüzü ruhsata işletiriz sonra başbakana bile elletmeyiz; bu böyle hafız.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap