• bir 2010 doris dörrie filmi.

    uçan süpürge kadın filmleri festivali kapsamında izlediğim filmle ilgili şöyle demişler: "almanya sinemasının en üretken yönetmenlerinden doris dörrie, kiraz çiçekleriyle ustaca estirdiği uzakdoğu rüzgarının etkisi henüz geçmemişken, bu kez son filmi kadın berberi (the hairdresser, 2010) ile beden politikalarına eğiliyor. kadın bedeni üzerindeki iktidarı sorgulamamızı isteyen film, ‘güzellik’ sektörünün kalıplarına uymadığı için iş bulamayan obez kuaför kathi’nin öyküsünü anlatıyor."

    ben de berliner bir arkadaşa şöyle demişim: "eğlenceliydi. haa şimdi niye bütün bunları anlatıyorum sana, çünkü berlin'de geçiyordu film. çok anlatmayım belki izlemek istersin. 150 kiloluk kuaför bir teyze avrupaî sıkıcılığındaki bireysel ve 'yalnız' yaşamını, küçük hedefler koyarak aşmaya çalışıyor. bu arayışlar sırasında bitakım tesadüfler sonucu hayatı hem dibe batıyor, ama daha çok tatmadığı sıcaklığı mecburi evine aldığı 10a yakın vietnamlı göçmende buluyor. umutlu bir film, tavsiye ederim."

    teyzenin çok şık lafları ve mesajları da filmleri güzelleştiren başka unsurlardandı:

    kendisine kredi vermeyen ama kocasının teminatı olup olmadığını sorarak son bir şans verdiğini zanneden bankacıya: "bu soruyu bir erkeğe, karının teminatı var mı diye sorar mıydın"

    beyazlı siyahlı saçları olan iş bulma kurumundaki bir memur teyzeye: "beyaz saçlar, karakteri ön plana çıkartır. ama sadece erkeklerde."

    teyzenin kendine ve başkalarına saçma sapan rengarenk saçlar yaparken yüzü öyle güzel gülüyor ve yaptığını öyle beğeniyordu ki, estetik anlayışımı bir gözden geçiresim geldi. iş ilanı verip kuaför arayan, ama teyzenin koca kasasını görünce kararını değiştirip ona "unser beruf ist ein ästhetischer. und sie sind nicht ästhetisch." (bizim işimiz bir estetik işidir. ve sen estetik değilsin.) diyen mekan sahibi de bu minvalde sorgulatıyor insana.

    ve daha niceleri...

    fragman için:
    http://www.collinafilm.de/…e-hairdresser/index.html
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap