21 entry daha
  • az önce bitirdiğim kitap. çünkü merak ediyordum bu kadar neden sattığını, filminin hasılat rekorları kırdığını falan. hayretler içinde kaldım. çok sert, ve cüretkar bir kitap bu. batı dünyası, sosyalizm, kadın üzerine çok sivri ve bilgisiz bir tavır içinde.
    en basitinden sosyalizmin maddeciliğini paraya tapmak gibi algılamış bir yazar var karşımızda.
    romanda açık açık "bu sosyalistler para için herşeyini, karısını kızını bile satar, bunlarda ahlak denen bir şey yok" diyor. bu nasıl bir anlayıştır?
    islam dışındaki her türlü yaşayışı, inancı, ideolojiyi alaşağı ediyor, tamamen ahlaksızlık, gayri-insani ve sapkınlık olarak değerlendiriyor. batı dünyasının teknolojide ilerlemesini de, onların dinlerine saygısı ve dinlerini yaşamın her alanına hakim kılmaları ile açıklıyor.
    iyi kadını erkeğine tamamen itaat eden, hiç karşı çıkmayan, tartışmayan, bırakın kem söz söylemeyi, yüzünü bile ekşitmeyen olarak tanımlıyor (bu fena değildi:)
    gerçekten gözkamaştırıcı bir cehaleti var yazarının. bir gericilik başyapıtı. hatta başyapıt kelimesini de kullanmamalı. roman kurgu olarak o denli basit ve eğreti ki başyapıtın b'sine bile ulaşamıyor. tamamen didaktik, olması gerekenleri hep soru cevap gibi bir diyalogla çözümlenme yoluna gidilmiş. kurgusu hayli çarpık, edebi açıdan özelliği olmayan yalnızca bir misyoner kitabı.
    yani tarafsız gözle de bakılsa anında göze çarpanlar bunlar.
    du bakalım bi de filmini seyredelim, sinema açısından da yetersiz ve cüretkar mı?
22 entry daha
hesabın var mı? giriş yap