bisiklet

• rüzgar en baş düşmanı.
  
  şöyle ki yüzey ve havanın birbirine uyguladığı kuvvet çok sikimsonik gerçeklere dayanır. ilk olarak bahsi geçen hız hava ve yüzeyin birbirlerine olan bağıl hızlarıdır ve atıyorum 20 km/s hızla giderken 20 lik bir ters kuvvet uyguluyorsa 40 km/s ile giderken ne yazık ki bu hava 40 değil de 40'dan yüksek bir ters kuvvet uygulamaktadır. bunu sebebi de çok basit bir şekilde ifade edilecek olursa "f= kav^n" formülüyle alakalıdır. "f" kuvvet, "k" yüzeyin şekline, akışkanın cinsine ve haline bağlı sabit(pek de sabit değil aslında), "a" sürtünen yüzey alanı, "v" ise bağıl hızdır. ama işte o şerefsiz "n" ise sabit değil de hız arttıkça artan bir üstür. atıyorum 20 km/s bağıl hızda 2 civarında bir değerse 30 km/s hızda 2 den yüksek bir değer alacaktır. bu da işte o lineerliğin bozulmasına, hız arttıkça hava sürtünmesinin katmerlenmesine sebep olmaktadır.
  
  rüzgara karşı pedal basarken bu yüzden mesela atıyorum, 20 ile 25 km/s sabit hızı korumak için basılan pedal kuvveti farkı belki de rüzgarsız bir havada 20 ile 40 km/s sabit hızı korumak için basılan pedal kuvveti farkına eşit olabilir.
  
  tam yandan esen rüzgarlarda diyelim, bağıl hızın sıfır olması gerekir. ancak sürücü yani biz, çok süper bir geometriye sahip değiliz, bu yüzden de yandan esen rüzgarda ekstra enerji kaybına sebep olacaktır. ayrıca savuruyor yandan esen kuvvetli rüzgarlar, yüksek hızlarda giderken tehlikeli ve konsantre dağıtıcı olabiliyorlar.
  
  arkadan esen rüzgar elbette bir rüzgar esecekse tercih edilen rüzgar olacaktır. ama hava sürtünmesi için kuvveti hesaplarken kullanılan hız bisiklet ile rüzgarın bağıl hızları işte. bisikletli rüzgardan hızlı gitmeye başladığı anda, arkadan esen rüzgarın hiç bir etkisi olmamakta ve gene karşıdan gelen rüzgar kuvvetine maruz kalınmaktadır.
  
  açıkçası %25 ihtimalle arkadan esecek diye de rüzgar duasına çıkmamak gerekir. hiç esmesin, elleşmesin, kendi hızımız bize yetiyor zaten.