76 entry daha
  • prelüd bilgi; hafif şpoyler içerebilir. haberiniz olsun.

    15 gün kadar önce, uzun zaman süren direnişime son vererek bir adet ps3 aldım. direnişimin, kendime göre mantıklı sebepleri vardı tabi ama konumuz bu değil.

    ps3'ü alıp kurduktan sonra, cihazı almamın temel nedenini oluşturan exclusive ps3 oyunlarını da ufaktan toparlamaya başladım. uncharted'in her iki oyunu, god of war 3 ve heavy rain ilk etapta yeterli gelmişti. (bu arada laf sokmaya hazırlanan sözlük ergenleri için ara bir bilgi vereyim. bütün bu saydığım oyunları ikinci el olarak aldığım için öyle ahım şahım bir para da harcamadım. yani "para bok" tandanslı bir tavrım yok.)

    neyse efendim. aldık makinayı, koyduk oyunları yanına. önce hdmi kablosundan mütevellit ufak çaplı bir sıkıntımız oldu ama allahtan aramaya inanmış bir bireyim, internette buldum problemin çözümünü, kaldık oyunlarla baş başa. düşündüm, taşındım. dedim ki kendi kendime; "ulan arkadaş, sözlükte uncharted 2 için çok iyi konuşuyorlar. dur ben şunu bir takayım cihaza."

    netekim (nitekim!? - bak 85'ten sonra doğanlar bu lafı bilmez. nitekim'den değil, netekim'den bahsediyorum) taktım da.

    oyun açıldı, başladık sağa sola zıplamaya, oradan oraya koşturmaya. bir, üç, beş derken birden bire istemsiz olarak kendimi kaptırdığımı fark ettim. yahu ben ki son on yıldır oynadığım hemen hemen hiçbir oyunda kendimi olaya veremeden; teknik detaylara, ai'nin mallıklarına, animasyonlardaki ufak tefek saçmalıklara takılarak bir türlü tam manasıyla keyif alamayan insanım. "ne oluyor lan!?" diyemeden kendimi oyunun içinde drake'e küfür ederken, piknik tüpünü rakibe fırlatıp patlatırken, daldan dala sıçrayıp, erojen bölgeye doğru yapılan cüccük hareketini tatbik ederken buldum.

    --- spoiler ---

    son on yıldır neredeyse hiçbir oyunda, işi gücü bırakıp sırf eğlence çıksın diye ana konuyla alakasız işlere bulaşmamıştım. bir bölümde, otelin tepesindeki havuza defalarca atlayıp bir de tamamen tesadüfi olarak trophy açtığımda (marco! polo!), 1987 yılının bir kış günü montezuma's revenge oynayan 7 yaşındaki jean'ın mutluluğuna yakın bir şeyler hissettim.

    --- spoiler ---

    hasılı, çok güzel oyunlar görmüş ama uzun zamandır ota boka takılıp olayın akışına kendini kaptıramamış bir insana eski günlerde aldığı tadı yakalatan, çocukluk halinin verdiği eğlence duygusunu az da olsa tekrardan hissettirebilen, salt güzel değil sürükleyici ve eğlenceli bir oyundur.
64 entry daha
hesabın var mı? giriş yap