3 entry daha
  • dün akşam gittiğim muhteşem oyun.
    aşağıdaki ifadeler pek spoiler sayılmaz ama yine de oyunun içeriği hakkında hiç bilgi almamak sadece tavsiye almak için okuyan varsa tavsiyem kesinlikle gidin. oyuncular, dekor, müzikler hakkındaki yorumları da okumak istiyorsanız devam edebilirsiniz.

    --- spoiler ---

    kısa hikayeler biraz klişe gibi gelebilir ama gerçek hayattan alıntı olduğu için buna takılmamak gerek. oyunculuk noktasında ise kötü kimse yoktu fakat üstün performanslı olanların gölgesinde kalanlar vardı. oyun ilk başlarken, ilk bir iki kısa hikayeden olacak oyunculuk biraz absürd, abartılı gelebilir. ama bu durum başta kalıyor sadece. oyun boyunca sürekli artan bir duygu grafiği var.

    ahmet türkoğlunun akademisyen sesi, nurcihan ergünün alman aksanı, oktay dalın kötü adam tiplemesi, hele hele sinem şahinin ağıtı; dağıttı. bunun yanında müzikler de oyunu rölantide götüren eserler değil bilakis oyun esnasında bitmesin dediğiniz ve sonrasında da dinleme ihtiyacı hissedebileceğiniz eserlerdi. hele dediğim gibi sinem şahin sadece ‘a’ harfiyle yaktığı ağıtı ağzıyla değil ateşle yaktı sanki. hakeza tolga çiftçinin sesini de çok sevdim. biraz arka sıralarda kalmış olsam da tüm nimetlerinden faydalandım oyunun. ara ara ahmet hocanın anlattıklarından kaçırdıklarım da olmadı değil. çünkü söyledikleri üzerine düşünmeden edemiyorsunuz. böyle olunca da kaçıyor arada bazı yorumları.
    dekora gelirsek sade ve ilginç idi. tam bire bir takip edemesem de her olay sonrasında bir parça ayrıldı, uzaklaştı. parçalanan adalet miydi, hayatlar mıydı, hukuk muydu ya da bunların hepsinin birbirinden uzaklaşması mıydı bilmiyorum ama hepsinin olabilir gözükmesi aslında belki de hepsinin de olmasıdır. sadece iki parça bitişik kaldı, onların da üzerine bir cinayetten sonra kızıl bir çarpı kaldı bir süre. bu dediğim arka platform için idi. yerin de parçalanması, oyuncuların o haliyle kullanmaları, yani yarıkların zorluklarını yaşamaları, adaletten uzak ortaya konan bir hukukun hayatta neden olabileceği zorlukları yaşamak zorunda kalacağımızı anlatmak istemiş olabilir: hep inişli çıkışlı.

    --- spoiler ---

    son olarak izleyecek olanlardan bir ricam var, oyun sonundaki alcatraz’ın da geçtiği eserde “her yerde aynı, çıkanın kalbinde umut…” vari bir cümle geçiyor. onu akıllarında tutup bana mesaj atabilirler mi? hatırlayamadım bir türlü.

    edit: ask minörü ve shortedsnypere teşekkürler. şöyle imiş: "çıkış günü her yerde aynıdır, kalpte ümit ciğerde tüberküloz."
23 entry daha
hesabın var mı? giriş yap