elma hırsızları

• dün akşam gittiğim muhteşem oyun.
  aşağıdaki ifadeler pek spoiler sayılmaz ama yine de oyunun içeriği hakkında hiç bilgi almamak sadece tavsiye almak için okuyan varsa tavsiyem kesinlikle gidin. oyuncular, dekor, müzikler hakkındaki yorumları da okumak istiyorsanız devam edebilirsiniz.
  
  --- spoiler ---
  
  kısa hikayeler biraz klişe gibi gelebilir ama gerçek hayattan alıntı olduğu için buna takılmamak gerek. oyunculuk noktasında ise kötü kimse yoktu fakat üstün performanslı olanların gölgesinde kalanlar vardı. oyun ilk başlarken, ilk bir iki kısa hikayeden olacak oyunculuk biraz absürd, abartılı gelebilir. ama bu durum başta kalıyor sadece. oyun boyunca sürekli artan bir duygu grafiği var.
  
  ahmet türkoğlunun akademisyen sesi, nurcihan ergünün alman aksanı, oktay dalın kötü adam tiplemesi, hele hele sinem şahinin ağıtı; dağıttı. bunun yanında müzikler de oyunu rölantide götüren eserler değil bilakis oyun esnasında bitmesin dediğiniz ve sonrasında da dinleme ihtiyacı hissedebileceğiniz eserlerdi. hele dediğim gibi sinem şahin sadece ‘a’ harfiyle yaktığı ağıtı ağzıyla değil ateşle yaktı sanki. hakeza tolga çiftçinin sesini de çok sevdim. biraz arka sıralarda kalmış olsam da tüm nimetlerinden faydalandım oyunun. ara ara ahmet hocanın anlattıklarından kaçırdıklarım da olmadı değil. çünkü söyledikleri üzerine düşünmeden edemiyorsunuz. böyle olunca da kaçıyor arada bazı yorumları.
  dekora gelirsek sade ve ilginç idi. tam bire bir takip edemesem de her olay sonrasında bir parça ayrıldı, uzaklaştı. parçalanan adalet miydi, hayatlar mıydı, hukuk muydu ya da bunların hepsinin birbirinden uzaklaşması mıydı bilmiyorum ama hepsinin olabilir gözükmesi aslında belki de hepsinin de olmasıdır. sadece iki parça bitişik kaldı, onların da üzerine bir cinayetten sonra kızıl bir çarpı kaldı bir süre. bu dediğim arka platform için idi. yerin de parçalanması, oyuncuların o haliyle kullanmaları, yani yarıkların zorluklarını yaşamaları, adaletten uzak ortaya konan bir hukukun hayatta neden olabileceği zorlukları yaşamak zorunda kalacağımızı anlatmak istemiş olabilir: hep inişli çıkışlı.
  
  --- spoiler ---
  
  son olarak izleyecek olanlardan bir ricam var, oyun sonundaki alcatraz’ın da geçtiği eserde “her yerde aynı, çıkanın kalbinde umut…” vari bir cümle geçiyor. onu akıllarında tutup bana mesaj atabilirler mi? hatırlayamadım bir türlü.
  
  edit: ask minörü ve shortedsnypere teşekkürler. şöyle imiş: "çıkış günü her yerde aynıdır, kalpte ümit ciğerde tüberküloz."
• oyunla ilgili hiçbir şey okumadan gidince bu isimden nasıl bu kadar trajik bir oyun çıkıyor şaşırıyor insan. gerçi elma hırsızlarının hikayesi anlatılıyor oyunda ve tüm taşlar yerine oturuyor.
  
  oyundaki hikayeler tanıdık, bildik.. güzelce abartılmadan serilince gözler önüne arkada hoş tınılarla birlikte gerçekten etkileyici oluyor. hele sinem şahin'in sesi insanın içine işliyor, tüylerini diken diken ediyor. oyun güzel, kitabı okuma isteği uyandırıyor insanda. oyuncuların hepsi de alkışı sonuna kadar hak ediyor.
  
  --- spoiler ---
  
  yalnız sahnenin arka tarafına yerleştirilen puzzle'ımsı beyaz şeyin parçalarının ayrılmasına bir anlam veremedim. her minik oyun sonunda biraz daha hasar alan hukuk sistemini mi temsil ediyor diyeceğim ama kıçından metefor uydurmak olacak diye korkuyorum. izleyen, anlayan arkadaş varsa ve açıklama zahmetinde bulunursa çok sevinirim.
  
  --- spoiler ---
• bizzat bu işin içinde olan biri tarafından kaleme alınmış, hukuk'un uygulanışına dair bir eleştiri. günümüze ışık tutan bölümleri de var ve her hukuk fakültesi'nde ilk ders olacak bir anlayıştan yola çıkılıyor: suçluyu kazıyınız, altından insan çıkar.
  
  oyundaki metinlerin bir kısmına okuldan aşinaydım, okumak da istediğim bir kitaptı "bir ceza avukatının anıları." oyun da güzel kotarılmış, oyunculuklar iyi. başlarda anlatıcı-avukat rolüne ihtiyaç var mı gerçekten diye düşünüyordum, sonra olduğuna kanaat getirdim. fakat asistan rolü tam oturmamış sanki.
  
  sinem şahin'in sesine hayran kaldım. bölümler arası bağlantı yoktu elbette, tamamen bağımsız hikayeler ama oradan oraya sanki skeç izler gibi atladık. belki daha bütün bir şekilde sunulabilir, mesela avukat anlatırken "bak bir de şöyle bir hikayem var" diyerek bağlayabilir metinleri.
  
  almak isteyene sağlam hukuk dersleri de var oyunun içinde, keşke gerçekten seyretmesi gerekenler seyretse.
  
  --- spoiler ---
  
  söyleyin, adalet nerede?
  
  --- spoiler ---
• şu ara istanbul'da taksim sahnesinde izlenebilen oyun. ilk kez bir ankara devlet tiyatrosu oyunu izlemiş biri olarak, ankara sanki çok daha disiplinli-sert gibi duruyor istanbul'a göre.
  oyun iyiydi.hele ki günümüz türkiye'sinde böyle bir oyunun sahnelenebiliyor olması beni ayrıca şaşırttı.
  çello,piyano,yan flüt ayrı bir güzel oluyor bir kez daha gördük oyun sayesinde.
• ankara devlet tiyatrosu 2011-2012 sezonunda sahne alacak oyundur.
  
  yazan-faruk erem
  oyunlaştiran-memet baydur
  yöneten-volkan özgömeç
  dekor tasarimi-kerem çetinel
  giysi tasarimi-özlem karabay
  işik tasarimi-ersen tunççekiç
  
  --- spoiler ---
  oyuna ancak gidebildim. öncelikle oyun görülmesi gereken bol mesajlı bir oyun. adalet ve hukuk kavramları sorgulanıyor. avukat beyin asistanıyla konuşmalarını avukat her ne kadar iyi olsa da olacak o kadardaki skeçlerden önceki herkesin bir kelimeyi söylediği o kısa tanıtımlara benzettim. bunun dışında o konuşmalar çok konsantre şekilde bir hukuk tartışması verdiğinden fazla işleyici olmadı. oyunculuklar üst düzeydeydi, müzikler çok güzeldi fakat keşke şu da olsaydı dediğim nokta ise , bombanın patladığı sahnede ,silahın patladığı sahnede ışık yanında ses efektlerininde kullanılmasıydı. bu oyunu daha etkileyici yapacaktı eminim.
  
  --- spoiler ---
• ankara'da izlediğim ilk oyun. umarım izleyeceğim birçok oyunun ilki olacaktır.
  
  --- spoiler ---
  
  adalet üzerine, gerçekçi bir anlatım kullanılarak sergilenen bir oyun elma hırsızları. ankara sahnelerinde sergilenen diğer oyunlarla karşılaştıramam fakat izmirli bir tiyatrosever olarak oyunu çok beğendiğimi söyleyebilirim. neden derseniz; izleyen kim olursa olsun, kendi gerçekliğinden kesitleri bulma şansına sahipti oyunda. ayrıca, böyle önemli bir konuya eleştiri getirmesi, zor günlerde insanların hafızalarını yeniden tazelemesi açısından çok faydalı olmuş.
  
  --- spoiler ---
• sinem sahin güzel söylese de, şarkılar -oyunun kendisi gibi- çok ağır aksaktı. eski tiyatral şarkıların tadını bulmadım.
  
  oyun ise insanları tiyatrodan bezdiren, uzaklaştıran bir havadaydı.
  
  evet okul radyosu tarzında ve çok eğiticiydi, çok şey öğrendik, ama bu oyunu tiyatro sanatına hayran olmayanlara izletmek çok zor.
  
  ben sevdim mi, evet sevdim.
• izlerken, sonunda ahmet türkoğlu izleyiciyi "izlediğimizden ne anladık" konulu bir quiz yapacak gibi hava estiren oyun. yazan da eminim bu "öğretmeliyim, anlatmalıyım, bilmeliler"i amaçlamıştı; çünkü kıyafetlerinden, dekoruna, diyaloglarından müziğine kadar oyunun her şeyinden bu istenç sızıyordu. zaten avukatın dikte ettiklerini düşünüp bir yandan oyunu yakalamaya çalışırken bu havaya siz de giriyorsunuz. geçiyor zaman.
• istanbul devlet tiyatrosu repertuvarından ankara'ya^* nakledilmiş bir başka oyun daha... sağlam bir turne oyunu.
• ankara devlet tiyatrosunun, altındağ sahnesinde sergilenen oyunu..öncelikle oyunculuklar üst seviyede..herkes kaleminin rolünü bulmuş sanki..bir bütüne giden, kısa kısa öykülerden oluşan oyunun dekoru basit gibi dursa da, ayrıntılarında mesajlar gizli..dekoruna bayıldım..oyundaki kısa hikayeler gerçekten çok iç parçalayıci cinsten..resmen içim paralandı..bu hikayelerin gerçek öykülerden alıntı olması da oyunu daha ayrıcalıklı kılıyor elbette..oyunda söylenen şarkılar da çok hoş..kısacası oyun mükemmel..ama ne yazık ki, bugün olan temsilinde çoğu koltuk boştu..neredeyse boş salona oynandı..bu durum mutlaka oyuncularda bir moral düşüklüğü yaratmıştır fakat bunu hiç belli etmedikleri gibi, çok çok güzel oynadılar..helal olsun valla..hepsini birkez daha alkışlıyorum..oyunun geneli hakkında yapılacak oluumsuz bir eleştiri varsa eğer, sadece oyunculardan bazılarının zaman zaman teklemesi..bu da doğaldır artık..oyun çok taze, olacak o kadar..ilerleyen zamanlarda başka sahnelerde görmeyi diliyorum..oyunda emeği geçen herkesin emeklerine, yüreğine sağlık.