anadolu kartalları

• tam beklediğim gibi çıkan filmdir. hiç şaşırmadım. zaten ölü zamanımı değerlendirmeye, gülmeye eğlenmeye girmiştim sinemaya. yakalayabildiklerimi sıralıyorum. beğenenler kusura bakmasın. şanlı türk ordusuna ben değil, filmin bu şekilde çekilmesine yol verenler ayıp etmiştir bence.
  
  --- spoiler ---
  
  *uçuştan elenen adam o marşı mırıldanmaz öyle gaza gelip.
  
  *bütün uçakları çekelim diye karma bi şeyler yapılmış. artık eğitimin safhaları nasıl birbirine girdiyse; arkadaş ilk yalnıza f-5 ile çıktı.
  
  *hangi askerin mustang'i var? babadan zengin desem değil, anlattı köylü çocuğu olduğunu.
  
  *filme katmaya çalışılan romantik hava fazlasıyla tırt. avrupa'ya konser vermeye giden konservatuar öğrencisi de, çok afedersin senin "artık yerdeki hayatla götteki hayat bıdı bıdı" artisliğini çekmez.
  
  *babanın ölümüne filmi çekmeye başladıktan sonra mı karar verdiler? kalp krizi olsa tamam derim, ani gelir. adam hastaneden aradı, iyiydi falan. hadi o öldü neyse. yalnıza çıkmış adama frekanstan babasının öldüğünü söylüyordu lan az daha. nasıl bi kafadasın komutanım?
  
  *filmde sürekli bir "masal ile anlatma" artistliği var. sanıyorum izleyiciyi duygusal havadan çıkarmamak için.
  
  *tanrım o nasıl bir emercensi?! kuş çarpıyor. yakıtı soruyor engin altan tono atan. cevap: "bitmek üzere"
  ulan sen zaten emercensilikmişsin. kuş çarpmasa da bayağı sakat iş yapmışsın yani. hem öyle bile olsa doğru düzgün cevap ver. "bitmek üzere" ne lan? ne kaldıysa söyle yani.
  adamdan atlaması isteniyor. yok diyor adam bırakmam. şehre doğru uçma bari öküz! gebertecen insanları, inip sümüklü sevgiline koşacan diye.
  arama kurtarmacı da kendi malı gibi kafasına göre koşuyor ya helikoptere. bunun bir talimatı, prosedürü yok mu? sonra geldi bi de pervane durmadan çıktı aletten. nedir bu tezcanlılık ya?
  
  *bu arada sevgilisinin uçuş hattında ne işi var? herif kalkacak, dip dibeler, f-16'nın içinden el sallıyor falan. afterburner'ı bi açacak, kömür olacaksınız sonra.
  
  *bu arkadaş grubu tesadüfen sürekli aynı yerlerde görev yapıyor. o yüksek lisans yapan tip de peşlerinde sürekli. imkansız değil tabii ama. garip.
  
  *türk yıldızlarından imza istedikleri sahnede koptum. filo komutanı seri bir şekilde azarlıyor zenciyi falan.
  -sen! bir buçuk saniye geç kaldın! (akıllarınca çok iyiler demeye getiriyor ama 1,5 saniye bayağı fazla) ^{* * *}
  -sen! o kadar kanat salladım, selektör yaptım, kornaya bastım. neden yaklaşmıyorsun?! (rencide olmasın diye frekanstan söylemiyor, kanat sallıyor)
  -komutanım 2 metre biliyorum ben. (sopde yazıyor diyecek gibi oldu)
  -bu kadar olacak diyorum! tam bu kadar!
  
  *bunlar komutanlığa girerken yanımdakine demiştim: "söyleyin bakalım evlatlarım, ne istersiniz benden?"
  öyle de oldu. 3üncü dünya savaşı bitmiş gibi "eee bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?" dedi ediz hun. arkadaş bu ne ya?
  ne yapacak, işini yapacak tabii. muhtemelen zorunlu hizmetini bitirip line'a geçecek.
  
  --- spoiler ---
  
  alınganlık gösterecek bir durum yok. film kötü.
  
  (bkz: engin altan loop atan)