25 entry daha
  • durkeim'a göre din üç aşamadan geçer.
    bunlardan birincisi totemciliktir. totem olarak resimler ve semboller çizilir. ikincisi, bir inanç sisteminin oluşmasıdır. bu aşamaya durkheim önem vermektedir. çünkü dini toplumsallaştıran süreç, bu süreçtir. üçüncüsü, ayin ve ritüeller gözlemlenir. bireylerin toplu halde yaptığı ayinler, eylemleri kutsallaştırır. durkheim bu ilksel biçimleri klan ve kabilelerde kabul eder. durkheim modern toplumlarda bir toplum dininden bahseder. toplum dininde kutsal olan vatandır. totemin yerini ise bayrak ve o vatanın bazı simgeleri alır.
    durkheim'in din anlayışı comte'unkinden farklıdır. comte, din adamlarının yerini bilim adamları, dinin yerini ise bilimin alacağını ifade eder. durkheim'da böyle bir din idealleştirmesi gözükmez. çünkü onun sosyoloji anlayışı olgusallığa dayanır. toplumda yaşanacak olguların belirleyiciliğini tam olarak izah edemediği gibi, toplum dininin nasıl oluşacağını da açıklayamamaktadır. durkheim bir nevi aşkınlığını ve kutsallığını kaybetmiş bir din ifade etmektedir. durkheim ayrıca toplum diniyle tanrısız bir din anlatmaktadır.
    (bkz: raymond aron) (bkz: sosyolojik düşüncenin evreleri)

    durkheim'ın bu düşünceler ışığında ilkel toplumlarda gözlemlediği üçüncü dini süreç olan ayin ve ritüeller, çağdaş toplumun dini olarak düşündüğü toplum dininde görülmemektedir. bu da onun dini algıladığı biçimde, toplumun tüm üyelerinin ortak hareket tarzının, sadece mekanik toplumlarda gözükebileceği; organik toplumlardaki bireyselleşme ve farklılaşmanın oluşmasıyla, bu toplumsal ortak hareketin ortadan kalkacağı anlamına gelmektedir. bu da bizleri ortak hareketin ortadan kalkması ve bireyselleşmenin dini ortadan kaldıracaktır anlayışına götürür. peki düşüncesinin hareketi madem bu. neden comte gibi dinin yerini bilim alacaktır dememiştir. çünkü bu düşünceler temelinde söylevini destekleyecek en gerçek tanım bu olabilirdi. bunun altında da düşündüğü toplum dininin üzerine serpiştirdiği milliyetçilik tohumlarının olduğunu görüyorum. bir fransız sosyolog olarak vatanı kutsayayıp, totem olarak da yani vatanın anılmasını sağlayacak şey olarak da bayrak sembolünü kullanmıştır. bu açıdan sürekli olarak sosyoloji bilimsel ve pozitif bir bilim olmalı anlayışına sahip olan birinin böyle bir yanlı sonuca varması düşündürücüdür.
103 entry daha
hesabın var mı? giriş yap