315 entry daha
  • - bilgisayara uzaylı gibi bakmaktır. yukarıdaki komşu kızı ablaya ödevlerini yaptırmak için çıktığında, size ''chat'' diye bir şeyin olduğunu ve nasıl yapıldığını tarif ettiğinde ona da uzaylı gibi bakmaktır.
    - senden daha güzel ve aynı zamanda dokunmatik olan telefona sahip olan arkadaşı değil; senden daha güzel yakan top oynayan, daha güzel kitapları olan, daha güzel kalemi-silgisi-suluğu olan arkadaşı kıskanmaktır.
    - okula giderken ''kimseyle konuşma, şeker verirlerse de yeme'' tembihi almaktır.
    - büyüyünce teenage mutant ninja turtles fantastik serisindeki, kötülerin yakalanması için ninja'lara yardım eden ve gerçeğin açığa çıkması için enteresan kasetler bulan april o'neil olmak istemektir. erkekler için de ninja kaplumbağa tabiki.
    - anne babadan zagor, kankası çiko, clementine, sadri alışık ve belgin doruk efsanelerini dinlemektir.
    - okuldan geldiğinde önlüğünü bile çıkarmadan çakmaktaşlar'ı açmaktır.
    - sevimli hayalet casper'dan korkmamak, onun gibi duvarları delip geçmek istemektir.
    - bir gün jetgiller'in yaşadığı kafaya sahip olmayı hayal etmektir. 2000'lere gelince onlar gibi olabileceğimizi sanmaktır.
    - uyku saati geldiğinde yatmayı bilmektir. (artık öyle değil maalesef çocuklar)
    - kitap ve defterleri hazır kaplıklarla değil, okulun açılmasına bir gün kala eşşek gibi oturup teek tek kaplamaktır.
    - pazar günü banyo yapmaktır.
    - barbie bebek giydirme oyununu internetten değil, bizzat kendi ellerinle anne ile beraber dikilen elbiselerle giydirmektir. sonra onu ken ile evlendirip muradına erdirmektir.
    - susam sokağı çıkınca apışıp kalmaktır. edi deyince büdü, büdü deyince edinin akla gelmesidir.
    - taşla veya cam parçasıyla baş parmağı yarıp ''kan kardeşi'' olmaktır.
    - markete değil, bakkal amcaya gitmektir.
    - okulda tahtaya ''ders: hayat bilgisi, konu: biz ve çevremiz'' yazmak için yarışa girmektir.
    - ip atlamaktır. arkadaşa ''önce yavaş salla sonra hızlandır taam mı'' demektir. ipi ikili atlayan ablaları izleyip ben de öyle atlayacağım diye deli gibi hırslanmaktır.
    - resimli müzik dergileriden backstreet boys grubunun resimlerini kesip, kızlarla beraber hangisi daha yakışıklı sorunsalına cevap aramaktır.
    - serviste ''bir efsaneydi bir efsaneydiiiii senle beraber olmak..'' şarkısı çalınca, dar alanda kısa hakan peker dansı yapmaya çalışan oğlanlara kızlarla arkada kıkır kıkır gülmektir.
    - kız seni yerler seni ham yapan bu zilliler, birkaç iyi adam, bandıra bandıra ye beni gibi şarkıların akıl tutulması yaşatmasıdır.
    - mirkelam'ın nereye koştuğuna anlam verememektir.
    - we’re in this together şarkısının sözlerini ezberlemeye çalışmaktır.
    - nothing else matters dinlemek, metalica ile tanışmaktır.
    - süper baba müziğini fülütle çalmaya çalışmaktır.

    =======

    - ilk müzik setini sabah gazetesi'nin verdiği kuponlardan almaktır.
    - cumhuriyet gazetesi'nin katkılarıyla verdiği ''atatürk ilke ve inkılapları'' kitabıyla dönem ödevi yapmaktır.
    - tetris'ten atari'ye geçildiğinde arkadaşlara hava atmaktır.
    - milenyum denen şeye girince bir bok olacağını sanmaktır.
    - süper mario oynamaktır..
    off! bir dönemin manyak akımı. sabah akşam mario oynamak, mario'yu bitirmeye çalışmaktır 90'larda çocuk olmak. bitirenlerin efsanelerini dinleyip gaza gelmek sonra yine yine yine, annenin ''kızım kalk artık oradan'' diyene kadar başından kalkmayıp bitirmeye çalışmaktır.
    - mario'yu bitirecek aşamaya gelindiğinde aslında çocukluğun da biteceği ve artık büyümüş olacağının farkına henüz varmamış olmanın verdiği güzelliğini yaşıyor olmaktır!
    - pal sokağı çocukları'na hüngür hüngür ağlarken, başınızı okşayıp sizi teselli eden annenin 'ağlama kızım' derken bir yandan da dayanamayıp güldüğünü görünce ''ne gülüyosun ya hüüüüüüüüü'' diye daha da hiddetlenip, kucağına kapaklanarak göğsünde gözyaşı ve sümük ıslaklığı bırakmaktır.
    - pazar sabahı kahvaltı yaparken adam olacak çocuk izlemek; barış abi'den diş fırçalamayı, sokak satıcılarından bir şey almamayı, kütüphanede ve tiyatroda sessiz olunması gerektiğini öğrenmektir.
    - leblebi tozunu bir hamlede yutmaya çalışmaktır.
    - perihan abla izleyip duvara bardak dayayarak, gerçekten diğer odadan ses gelip gelmeyeceğini kontrol etmektir.
    - aslan kral izlemek,
    - robin hood olmak istemek,
    - gülten dayıoğlu'nu hatmetmektir.
    - elm sokağında kabusu'nu izleyip gece altına işemektir.
    - babanın ana britanica ansiklopedilerini atmaya bir türlü eli gidememesidir.
    - kütüphaneye gitmenin en büyük zevklerden biri olmasıdır.
    - zeki müren öldüğünde haberlerde onun için yas tutanları, ağlayanları, mezarına koşanları görünce yanında oturulan babadan onun çok önemli bir insan olduğunu ilk kez o gün, öldüğünde öğrenmektir.
    - turist ömer izleyip, paytak yürüyüşüne gülmektir.
    - nette değil, mahallede fink atmaktır.
    - oğlan veletlerinin ''hişşt kız hepsi senin mi?'' esprilerine maruz kalmaktır. *
    - 80'lerin çalkantısı ve 2000'lerin arafında kalmaktır.
    - tansu çiller ve süleyman demirel taklitleri yapmaktır.
    - l-manyak okumak, ayşegül serisini bitirmek, dünya klasiklerine okumaya geçince kendini bir bok sanmak, bir an önce o kalın kalın kitapları okuyan ablalar kadar büyümek istemektir.
    - matematik çalışmaktan sıkıldığında abaküsle oynamaktır.

    =======

    - tarık akan'la gülşen bubikoğlu'nun evli olduğunu sanmaktır.
    - misafirliğe gidildiğinde ''bizim zamanımızda trt...'' diye başlayan amcayı kafa sallayarak dinliyormuş gibi yapmaktır.
    - canım kardeşim filmindeki kahraman'ı ve onun ''üşüyorum, koynuna gireyim be abi?'' repliğini unutamamaktır. filmin sonunda kahraman'ın öleceğini bilmenize rağmen, son sahnede yine ve yeniden hıçkırarak ağlamaktır. 70 ve 80'lerde en büyük hayali kupon biriktirerek televizyon almak olan fakir çocukluklarla tanışmaktır.
    - misket'in son anda yetişip, sizden büyük ağabeylerden nasıl oynanacağının öğrenilmesidir.
    - misket, kupon, gazete, dergi biriktirmektir.
    - oyuna kimin önce başlayacağına aldım-verdim yaparak karar verenler kulübü'nde olmaktır.
    - eski kot pantolondan çanta yapma akımını başlatmaktır. *
    - tansu çiller'in neden heceleyerek konuştuğuna anlam veremamektir.
    - ansiklopediden araştırmaktır.
    - küçük kadınlar okuyup hayatın gerçekleriyle yüzleşmektir.
    - asıl 80'lerin dizisi olan ama daha sonra tekrar türk televizyonlarında yayınlanan little house on the prairie dizisini ''aa bu asıl bizim zamanımızın dizisi'' diyen anneyle beraber sarılıp izlemektir. annenin izlerken eski günleri yad eder sözlerini dinlemek beraber kah hüzünlenip, kah gülmektir.
    - cheetos'tan çıkan tasoları biriktirmektir.
    - 17 ağustos 1999'u unutamamaktır.
    - hogo oynayabilmek için tolga abi'ye bıkmadan usanmadan telefonlar açmak, tolga abi her ''hogooooo süper kahraman..'' diye bağırdığında boyun damarlarına korkuyla bakmaktır.
    - burak kut'un yaşandı bitti klibindeki siyah-uzun paltolu matrix hallerini, motoruyla kızın önünü kesip arabasının üstünden ışık hızıyla geçmesini unutamamaktır. ha bir de ''heyecanlıyım çooook çılgınım bebeğim..'' deyişini..
    - kaset almaktır.
    -90 tank'ı bitirmeye çalışmaktır.
    - okul çıkışı bir poşet dolusu tirmisi midene doldurup, evde yemek yiyesinin gelmemesidir.
    - 80'lerde çocuk olanlara karşı ezik kalmak, 2000'lerde çocuk olanlara karşı ise havalı ve üstün olmaktır.
    - ve 90'larda çocuk olmak her dönemin çocuklarından farksız olarak ''çocukluğa'' özlem duymaktır.
    http://www.youtube.com/watch?v=marfczoaj4c
880 entry daha
hesabın var mı? giriş yap