9 entry daha
  • 23. ankara film festivali kapsamında izlediğim pek şahane film. c.r.a.z.y ile karşılaştırmak istemiyorum ama diyebilirim ki en az onun kadar akılda kalan bir film olmuş.. yalnız biraz kasmak gerekiyor.. özellikle ikinci yarının ikinci yarısında hem ben hem arkadaşlarım ve bence izleyen çoğu seyirci dağıldı.. allak bullak olduk evet.. ama film dediğin böyle olmalı; düşündürmeli, bazı açık kapılar bırakmalı, sen de içeriye girmeye çalışmalısın..
    film bittikten sonra oturduk bir masanın etrafına 1 saate yakın kritiğini yaptık; üçümüz de farklı şeyler algılamışız meğer..
    bu kısım cidden komikti. zaten film bittiğinde de ee ne oldu, nasıl yani sesleri yükseliyordu herkesden..

    --- spoiler ---
    film iki paralel hikayeden oluşuyor.. ilk yarı sonunda neredeyse emindik bu iki hikayenin bir şekilde birleşeceğinden.. ama nasıl?
    bir tarafta terkedilmiş çaresiz bir anne down sendromlu çocuğu ile tek başına hayat mücadelesi verirken diğer yanda ünlü bir dj'in mutlu görünen ailesini izliyoruz. yakışıklı bir adam, güzel bir eş ve iki çocuk.. yönetmen bize sevginin formlarını gösteriyor bol bol.. bir kadının çocuğuna olan sevgisi, ya da bir adamın uğruna karısını terk ettiği ve tutkuyla bağlandığı ikinci karısına olan sevgisi, aynı zamanda ilk karısına olan sevgisi..
    bu arada adamın ilk karısını da perişan bir şekilde görüyoruz. sürekli geçmişi hatırlıyor.. lise yıllarında tanışmışlar eski kocasıyla ve halen unutamıyor.. unutmak için yollar deniyor; rüyalarını yorumlamaya çalışmak gibi.. rüyasında paralel hikayedeki down sendromlu çocuğu görüyor ... sonra bir medyuma gidiyor.. işte işler burada karışmaya başlıyor... reenkarnasyon konusuna giriyoruz.. meğer kadının eski kocası geçmişte onun çocuğuymuş.. o yüzden kadına olan bağımlılığı bir anne-oğul ilişkisi düzeyinde de değerlendirilebilir.. burda belki freud'a da bir gönderme vardır..
    adama geldiğimizde ikinci karısına bir tutkuyla bağlı ama psikoloğa gidip eski karısını unutamadığını söylüyor... çünkü diyor biz liseden beri beraberdik.. aynı şarkılarla büyüdük.. burada alışkanlığa da bir gönderme olabilir.. ama aynı zamanda önceki yaşamlarında ana-oğul olduklarından aralarında öyle de bir sevgi yansıması var geçmişteki yaşamlarından kaynaklanan..
    diğer hikayeye geçtiğimizde, down sendromlu çocuk yuvada bir kıza aşık oluyor ama ayırıyorlar.. ve adamın aşık olup evlendiği 2. karısı da o kızın ta kendisi.. yani ruh eşleri..
    aslında çıkarılacak daha çok sonuç mevcut ama bir kere daha izlemek şart..

    --- spoiler ---
116 entry daha
hesabın var mı? giriş yap