6 entry daha
  • terry o'quinn ve vanessa williams gibi gözde televizyon oyuncularını önceki karakterlerini hiç değiştirme ihtiyacı hissetmeden alıp sıradan hikayesine yerleştirmiş, yanına da sempatikliğinden gram kaybetmemiş dave annable ve "charlie's angels" ile geçen sezon çıkış yapamayan ve bu sene de şans vermediğim rachael taylor ikilisini koymuş gerilim/fantazi dizisi. bir nevi çocuklara american horror story diye de yutturabiliriz hatta. tabii kablolu kanalın getirdiği özgürlük olmayınca korkuyu hakkıyla kotarmak her baba yiğidin harcı olmuyor. (ne tesadüftür ki aynı sezonda yayına giren "the following" bu işi fazlasıyla başarmış) oyunculuklar da yüzü tanıdık insanların kariyerleri boyunca yapageldiklerinden farklı değil. "brothers and sisters" sevgim sayesinde, dave annable hatırına bir bölüm daha izlemeyi planlıyorum. (bir de kullandıkları the shins şarkısının hatrına) ama... durum çok parlak değil.

    new york'un lüks bir muhitinde konuşlanmış bir binada yaşanan gizemli olayları, o binanın ve insanlarının geçmişleri hakkındaki gerçekler paralelinde izliyoruz. bu binada herkesin bütün dilekleri gerçeğe dönüşebiliyor. ama elbette ki bunun bir bedeli var. binanın sahibi ve işinin çevirdiği dolaplar, bizim zavallı evlilerimizin çektiği çileler, bina sakinlerinin şeytanla yaptığı anlaşmalar, olaylar, olaylar...

    dediğim gibi, yapmak istediği şeylerin hiçbirinin hakkını vermemiş bir dizi var karşımızda. mekansal korku oluşturmak istemiş, olmamış. "bööö", "ceeee" ve "öcüüüüüü" korkuları yaratmak istemiş, komik kalmış. çok geçerli bir söylem vardır korku sinemasıyla ilgili. korku objesi ne kadar gerçekse seyirci o kadar etkilenir. o yüzden psikolojik gerilimler bizi mahveder, o yüzden tüm scooby doo yaratıklarının içinde maske takmış bir insan vardır. bir düşünün... bu dizi bizi korkutmaya çalıştığı şeylerin altını doldurmuyor. diyeceksiniz ki daha ilk bölüm, sonra yapar onu, minimum 22 bölümü var. olmaz işte! seyirciyi kendine bağlamadıktan sonra... "lost" sonrası amerikan televizyonunda, ve dolayısıyla dünya televizyonlarında, "gözün kapalı gir sen diziye, ben sana her şeyi açıklayacağım. bak yeminle," işlemiyor artık. insanlar yemiyor.

    bu dizinin tutmayacağına dair iddiaya bile girdim. ilk bölüm sonrası hala iddiamın arkasındayım. ilk on üç sonrası yok olacaktır... bence.
56 entry daha
hesabın var mı? giriş yap