ismail beşikçi

• değerli bir akademisyen ve düşün (kendisi düşünce insanı demez) insanıdır. entelektüel/akademik duruşunu değerli ve saygın kılan, iktidar karşısındaki bilgisinden şaşmazlığından değildir sadece. dönemi için bir hayli değerli çalışmalara imza atmıştır. ama bilimsellikten ziyade milliyetçiliğe meyyal çalışmaları, günümüzde salt milliyetçi bir konumdadır artık. yaslandığı teorik angajman geçerliliğini yitirmiştir. mesut yeğen'in de dikkat çektiği gibi beşikçi’nin de yaslandığı negatif ideoloji, günümüz ideoloji anlayışının bir hayli dışındadır. açmak gerekirse:
  
  beşikçi’yi 2010 yılında tüyap kitap fuarında dinliyorum.
  
  bir solcu özne kalktı: "hocam kürt hareketi solcu mu değil mi? madem solcu neden anti-emperyalist değil, neden incirlik üssü gibi yerlere saldırmadı hiç" dedi. hoca “kem, ee küm” dedi (hoş böylesi vulgar marksistlere ne denilir inanın ben de bilmiyorum. allah bizi muhafaza etsin).
  
  şimdi beşikçi hocanın ideoloji anlayışı, negatif ideoloji ya. o’na göre ideoloji iktidarın gerçekliği çarpıtmasıdır. bu çarpıtma beşikçi’ye göre resmi ideoloji tarafından yapılmakta. iyi hoşta bu solcu özneyi ne yapacağız. beşikçi hocanın resmi ideoloji dediği o kocaman yapı; yani negatif/resmi ideoloji bunu açıklayamıyor pek. zira herif solcu (hem de en radikalinden) nasıl oluyor da kürt hareketi karşıtı bir konuma savrulabiliyor_hem de marksist bir söylemle.
  
  ama üretken, pozitif bir ideolojik yaklaşım bu dallamanın nasıl böyle bir savrulma yaşadığını açıklayabilir.
  şöyle ki,
  
  ideoloji negatif değil, aksine gayet üretkendir. ideoloji kendini farklı öznelerde form değiştirerek yeniden üretiyor. buna göre bu ülkedeki ideoloji (buna sağcıların pek sevdiği gibi kemalizm, beşikçi’nin resmi ideoloji, benim milliyetçilik diyeceğim angajman) kendini solcu, sağcı, anarşist, ulusalcı vb. bilfiil yapılarda türk milliyetçiliği üzerinden yeniden kuruyor. yani o solcu öznenin kürt hareketi karşıtlığı marksist anlayışı dolayımıyla değil, resmi/kemalist/milliyetçi ideolojinin “marksist düşüncesi”ne eklemlenmesiyle olmaktadır.
  
  yani beşikçi’nin resmi/negatif ideoloji dediği bu ideolojiyi sadece devlete endekslememek lazım. ideoloji öyle bir şey ki tek tek tüm bedenlere sirayet eder. yani türkiyedeki ideoloji kendini virütik bir tarzda solcu, islamcı, anarşist vb tüm öznelere yayar. onları yeniden kurar.