beaujolais

• kastedilen taze şarabı içme şenliklerinde içilen beaujolais nouveau ise, bunun matah bir tadı olmadığı zaten sittin tane entry'de yazılmasına, envai çeşit geyikte dönmesine rağmen "fransız şarabıysa kafadan iyi şaraptır" zannedenler "mirim, fransa'dan bir şarabım var, inanmazsın, yok böyle bir şey, beaujolais!" diyerek sizi bıyık altından gülmeye itebilir. zira 5 litresi 90 cent'e satılan bir şeydir, ha o fiyatıyla bile, bazı şaraplardan daha güzeldir (misal cumartesi), o ayrı...
  
  ha, mesele tadı değildir zaten. mesele paylaşmaktır, "eyyooo yeni hasat" eğlencesidir, hasat kutlama şenlikleri teee pagan kökenlere varır. marketing olayı, bunun dünyaya lanse edilmesinde yatar, evet japonya'da 00:00 iken beaujolais tatmak bir prestijdir, ama sırf bu sebeple, bu tarz hasat şenlikleri külliyen marketing olarak nitelendirilemez. bunun bir benzeri balkan topraklarında 14 şubat'ta kutlanır, o yıl eylülde toplanan üzümlerin şırası, sarabı ilk kez fıçıdan çekilir, bu taze haline bakılarak o seneki şarabın iyi olup olmayacağı kestirilmeye çalışılır, e haliyle bol bol içildiğinden, bir diğer adı "sarhoşlar bayramı"dır, ama özünde, hasat şenlikleri, eski dünyamızın belki de en eski, en naif şenlikleridirler.
  
  yeni mahsülleri kutlamasınlar da, "tanrılar kurban istiyor" mu deseydiler?