the mirror has two faces

• barbra streisand'ın hem yönetip hem de oynadığı filmlerden. oyuncu kadrosunda mimi rogers da var.
  
  --- spoiler ---
  
  filmin konusu, yaşadıkları ilişkiler yolunda gitmeyince o kırgınlıkla aşka ve birlikteliklere karşı bakış açıları değişen orta yaşlı iki profesör üzerine. karakterlerden erkek olan cinselliğin ve dolayısıyla kafa dağınıklığının olmadığı bir birliktelik yaşamaya karar veriyor, kadın karakter ise kendisini olduğu gibi kabul edecek, anlayışlı ve şefkatli biriyle paylaşmak istiyor hayatı. zîrâ sevdiği adamı kendisinden daha güzel ve cazibeli olan kız kardeşine kaptırmış, annesi ise her hareketine bir kusur bulup küçümseyen bencil bir tip; yani onların sayesinde bünyesinde fazlasıyla güvensizlik oluşmuş. nihâyetinde bir çeşit anlaşmalı evlilik yapıyorlar, erkek karakter yapmış oldukları evliliği "akıl buluşması" olarak niteliyor, ama kadın karakter cinsine has romantikliğiyle olayları farklı bir boyuta taşıyor...
  
  aslında çerez niyetine izlenebilir bir film. yalnız, göze batan noktaları da yok değil. mîsâl: bir kadının sevdiği adam tarafından beğenilmesinin, onun dikkatini çekmesinin tek yolunun kendini baştan aşağı yenileyip moda kriterlerine uygun hâle getirmesi olduğu ima ediliyor. ki, bu, kadınların zekâsına, eğitimine ve birikimine bir hakaret bence. yani güzel ve cazibeli görünmüyorsan karşındaki erkeğin gözünde hiçsin, asla dikkatini çekemezsin... işte, alttan alta işlenen bu mesaj saçma geliyor.
  
  yine de filme dâir gülümseten bir ayrıntı:
  
  profesör larkin telefon hattındaki kadına "kadınlar neden terkeder?" diye sorunca kadının oynadığı ipi karıştırması seyirciyi koparıyor. sonrasında geçen diyaloglar da âlem zaten.
  
  --- spoiler ---
  
  film geçtiğimiz yıllarda cnbc-e ekranında da birkaç defa gösterilmişti.