122 entry daha
  • gördüğünüz gibi, kokladığınız parfümleri tarif etmek için bu şekilde kombinasyonlar yapabilirsiniz. bu tıpkı, şarap tatmak gibidir, nasıl ki bir şarap "meşinsi, kremamsı, kırmızı meyvemsi, limonsu, limon otumsu, topraksı, küfümsü, vişnemsi" kokabiliyorsa ve nasıl ki, kendi likit yapısı içinde "asitli, dengeli, yuvarlak, gövdeli, buruk" olabiliyorsa, parfümler de yukarıda saydığım çeşitli koku aileleri ve notalarla kendi içinde eşleşir, bu notaların yoğunluğuna göre hafif, ağır, dengeli, asitli olabilir.

    size tavsiyem, sevdiğiniz kokuları bulmak için deneyin ama kağıtta değil tende deneyin zira ten ile kağıdın dokusu başkadır. ayrıca unutmayın, her tenin kendi kokusu başkadır, yani her parfüm her tende başka kokacaktır. "şu parfüm esmerler için, bu parfüm beyazlar" için diyenlere çok kulak asmayın, bunun sebebi, genelde esmer ciltlerin daha kalın ve yağlı olduğu, o yüzden onlara baharaylı, sıcak kokuların daha çok yakıştığı ya da beyaz tenlerin daha ince, damarların yüzeye daha yakın olduğu, meyve ve çiçek kokularını bu sebeple daha iyi yansıttığı gibi varsayımlardır ama siz kalın ciltli bir beyaz tenli ya da çok kuru ciltli bir esmer de olabilirsiniz. daima kendi teniniz üstüne sıkıp (tercihen kan akışının yoğun olduğu, bu sebeple kokuyu iyi yansıtan bir bölge seçin, boyun öyledir ama boynunuzu koklamanız zordur, bilek ise daima giysi, yüzeyler veya su ve sabunla temas eder, o yüzden benim favorim dirsek içi mesela) birkaç saat geçirdikten sonra karar verin.

    parfüm alınca da kıyamayıp sıkmamazlık etmeyin, açıldıktan sonra maksimum 2 sene içerisinde tüketmeye çalışın, çünkü oksijenle temasa geçip okside olunca kokuları değişiyor, basitçe bayatlıyorlar da diyebiliriz.

    özellikle yurtdışına çıktığınızda, türkiye'de bulunmayan parfüm üreticilerini de denemeye çalışın. juicy couture, lalique, balenciaga gibi değişik kokular yapanları deneyin mesela... jo malone gibi karışık notalı parfümden ziyade koku üretenleri de deneyin (hatta cesaret edebilirseniz karıştırın, kendi parfümünüzü yaratın). "imza parfüm" tabir ettiğimiz, duyunca direkt akla sizi getirecek bir parfümünüz olsun ama onu yaz-kış kullanmayın, arada başka parfümler de sıkın, yoksa onun kokusunu alamaz olursunuz, oysa parfüm sıkmayı en çok kokladıkça kendimiz mutlu olduğumuz için sevmiyor muyuz? (öyle değilse bile bence öyle olmalı ^^)

    "yaz-kış aynı parfümü kullanmayın" derken lafın gelişi diyorum, "parfümlerinizi yazlık-kışlık diye ayırın" demiyorum, çünkü tıpkı "esmere göre, sarışına göre" ayrım yapmak gibi "yaz için-kış için" diye ayrım yapmak da bence çok saçma. zira belki hep hafif kokmayı seviyorsunuz ve kışın da aynı parfümü kullanılyorsunuz ya da ağır parfüm seviyorsunuz ama yazın, kışın sıktığınızın yarısını sıkmanız yeterli olduğu için kışlık parfümünüzü insanları boğmadan yazın da kullanabiliyorsunuz, belki teniniz kaldırıyor, kim bilir? genellemeler özellikle de parfüm gibi tamamen zevk temelli bir alanda saçma kalıyor, o yüzden mevsime, hele hele de modaya göre parfüm seçme dayatmalarını boşverip (hatta çok satanlara şahsi önrim olarak çok yaklaşmamanızı tavsiye ederim inanılmaz beğenmediğiniz/size olağanüstü yakışmadığı sürece). bence sadece size yakıştığını düşündüğünüz, en önemlisi koklayınca size kendinizi iyi ve mutlu hissettiren bir parfüm varsa onu alın, doya doya kullanın.

    haydi cümleten mis kokulu günler!
264 entry daha
hesabın var mı? giriş yap