364 entry daha
  • profesyonelleştiğim bir alan olduğundan, rahatlıkla ahkam kesebilirim.

    aldatılmak adlı kavram, monogominin cilalanmasıyla ortaya çıkan, yapay bir kavr...aamaaan sikerler ya!

    geçicen birader o sosyal bilimci edalarını! başına geldiğinde, böyle ötemiyosun işte. ciğerinden bi parçayı, uyuşturmadan kopartıyolar ve dikmiyolar da tenini.

    yürüyen bi açık yara gibi yaşıyorsun.

    birazcık kurnazsan ve ortada, tek gecelik bi şeyden ziyade, mail/telefon civarı oynaşmalar varsa, zaten işkillenmeye başlamış oluyosun. özgüvenin günden güne eriyo. aynaya bakıyosun. aldatılmayı hak edecek doneler arıyorsun. (bakma bana öyle tip tip! kafa böyle çalışıyo) çünkü aldatılmanın, başa gelen; belki hak edilen bi şey olduğunu sanıyosun.

    kronik aldatılan diye bi kavram yoktur; kimse kendini kandırmasın.
    kronik aldatan ve ona maruz kalan vardır

    benim için, gönlün ya da çükün başkasına kaymış olması değildir mesela aldatılmak. bana yalan söylenmiş olmasıdır. aptal yerine koyulmuş olmamdır. karşımdaki adamın, bana el kızı gibi davranıp, dostluğumuza/hukukumuza ihanet etmiş olmasıdır.

    üstüste koyup 15 rusa girse, bu denli canım yanmaz.

    "ha" dersin, "adamın kumaşı buymuş.."

    ama en güvendiğin insan, "herkes aldatır yaa" derken fikrini değiştirmene yol açan insan, sana yalan söyledi mi.. aha! ben oluyorum işte sonuç.

    o yüzden de sevgililik müessesesinden korkuyorum.

    fakbadim olsun, gereken ne varsa söylesin, tercih hakkı bana kalsın istiyorum

    ama bu da kalp be!

    güvenmeyi özledim. zırhı kenara koyup, "sana inanıyorum" demeyi..

    başka bi kadınla yatmak, anlıktır. hormondur. carttır. curttur... ama sistematik sohbet, alicengiz oyunudur.

    kanımca esas ikincisidir kadının canını yakan, esas kalp ağrısı odur.

    ben aldatılmayabilir miydim? hayır

    aldatılmayı erteleyebilir miydim? belki

    aldatıldığım zaman, yine de, aldatmamayı tercih ettim. bunu salakça bulanlar oldu ama olay şu ki, aslolan; çirkinliği büyütmek değil, toptan yok etmek.

    "kısasa kısas" bi şeyler yapmanın kimseye faydası yok.

    bırakın götünüzden çıksın acısı. onu gebertmek isteyin. sonra yeniden size aşık olsun isteyin. peşinizden koşsun isteyin..

    aldatılmak çok can yakar ama durun; (aldattığınızda yaşayacağınız) pişmanlık hissi kalmaz üzerinizde hiç olmazsa.

    aldatan insanlar, sükunetinizi gördükçe deliye döner..

    nazikçe ayrılın. size yalan söyleyen bir insanın, verip verebileceği son zarar bu olsun.

    derhal kendinize dönün. canınız istemese bile -spordur, masajdır- özgüven tazeleyici şeylere yönelin.
    içki, tatlı filan daha mutsuz eder.

    bu arada aklınzda bulunsun: başka birine, "daha iyi" diye gitmez genelde insanlar; "daha yeni" diye gider. değişiklik ister.

    o yüzden, diğer kişiyle kendini kıyaslamamak çok güç ama kim olduğunuzu, sizi siz yapan artılarınızı unutmamaya bakın..
1411 entry daha
hesabın var mı? giriş yap