3 entry daha
  • büyük kentlerdeki nüfus yoğunluğunun yüzde 15'lerden yüzde 50'lere tırmanmasına neden olan iç göç eğilimi. ikinci dunya savasi sonrasında başlayan ve 1950'den sonra gitgide artan bu sorun, türkiye'de kentlerde yaşamaya çalışan eski köylü nufusa karşı farklı tepkiler oluşmasına yol açtı. kamu arazileri üzerinde bir gecede peydah edilen gecekonduların mimarlarına devlet politik yatırım kaygıları ile zaman zaman saldırı düzenlerken, çoğu zaman da onları tapulandırdı. kendini kentin yerlisi sayan halk, bu vatandaşlara kıro, maganda ve zonta gibi isimler koyarken, kentin yeni çoğunluğu haline gelen bu göçmenler de ben varoşların prensiyim, varoş metalcisi ve varoşların prensesi gibi şekillerde kendilerini yeniden tanımladılar. kimi zaman evlere temizlik, sokaklara küçük pembe kaldırım taşı döşeme, otomobil tamiri gibi hizmetlerle yaşamlarını idame ettiren bu göçmeler gerek yaşam tarzları, gerekse şiveleriyle yıllarca bir eğlencelik malzeme olarak kentlerde tüketilegeldier. onları tüketen medyada kendi yerlerini özellikle şarkıcı türkücü olarak pekiştirme yolunu seçen bu ahali bir ara hadi gel koyumuze geri donelim furyasına çığırttıysa da halen taşı toprağı altın kentlerde tutunmaya çalışmaktadırlar. zaman zaman eski istanbullu sayısının tesbit edilme çalışmaları da bu göç arasında sürmektedir.

    latife tekin'den masal dinlemekte fayda vardır bu kaç-göç için.
31 entry daha
hesabın var mı? giriş yap