4 entry daha
  • bir tasarım ve kompaktlık harikası.

    istanbul'da akbil turnikelerinde bekleyen yassah kardeşim canavarlarına ve metrobüsteki ilk sıkışmada faturayı bisikletinize kesmeyi bekleyen elemanlara karşı bilinen en iyi panzehir.

    fiyatını duyunca (ki herkes soruyor) "motorsiklet alaydın" diyenlere inat benzinsiz ve beleş yaşamın simgesi. ödediğiniz parayı binmediğiniz metro ve otobüs ücretleri ile çıkarır.

    ödediğiniz paranın bir kısmının çalışanların hanesine gittiğini unutmayın. brompton dünyanın gittiği yöne inat çin gibi yerlerde emek sömürüsü ile iş yapmaz, londra'daki fabrikada üretimini sürdürür.

    ancak fiyatına yakışmayacak bazı dezavantajları var ve kullanıcıları salak gibi bir meta ile kendi kimliklerini inşa ettiklerinden bu dezavantajları yok sayıyorlar. hayranlarının açtığı bloglara kanarsanız bisikletin hiç sorunu yok sanarsınız.

    alır almaz karşıma çıkan bu dezavantajları bir kullanıcısı olarak not etmek isterim:

    -diğer katlanan bisikletlere göre ağır (12 kg)
    -pedalı yol azıcık yukarı doğru gidiyorsa sesler çıkarmaya başlıyor.
    -bazı ufak tefek parçaları (ör: korna, vites kolu vs) daha iyi kalite seçilebilirmiş.
    -lastikleri yağmurda kolay patlıyor.
    -tekerleri ilk günden beri çevirince hafif de olsa sağa sola titriyor.
    -(bu türkiye özelinde) yedek parçası ve yetkili servisi olmadığından ilk arıza durumunda çaresiz hissettirebilir. (çaresi netten parça almak ve tamir videolarını seyredip tamirci olmak)
41 entry daha
hesabın var mı? giriş yap