9 entry daha
  • oryantalizm'in doruklarda gezdigi 19. yuzyil'da, bu akimdan etkilenmis ve solugu misir'da almis, 20li yaslarinda yaklasik 1-2 sene boyunca iskenderiye'den sudan'a kadar, yaninda de camp ile birlikte turlamis sahis. bu seyahat sirasinda tutmus oldugu notlar ve normandiya'da yasayan annesine gonderdigi mektuplar, daha sonralari belirli kaynaklardan toplanarak birlestirilmis, ingilizce'ye cevrilmis ve flaubert in egypt adi altinda yayinlanmistir.

    avrupalilar'in, vaktinde kendi kulturlerinde tabu olan herseyi ortadogu'ya atmalari ve ortadogu'yu "bizim acikca, ozgurce yapamadigimiz herseyin yapilabildigi bir yer" olarak algilamalarindan dolayi olusan dusunce akimi, ki ayni zamanda bu oryantalizm'in kokudur diyebiliriz, kendisinin de bircok ilginc olaylara karismasina sebep olur.

    ilk etnografik calismalardan biri olarak dusunecek olursak, objektif olmasi gereken yerlerde aslinda kendisinin gayet de subjektif yaklastigi, bir turlu kendisini, aklinda yer etmis olan misir imajindan siyiramadigi acikca gozukmektedir.

    etrafinda gordugu butun vahset uygulamalarini da, sanki avrupa'da hic yasanmiyormus gibi lanse etmis, saskinlikla not etmis, ancak saskinligini notlarina yansitmamaya calismistir. pek tabii annesine gonderdigi mektuplarda bu saskinlik apacik gozukmektedir.

    bana gore, kendisi yer yer abartmakta herhangi bir hata gormemistir. cinsellik de bahsi gecen tabulardan biri oldugundan dolayi, sokak ortasinda karsilastigi birtakim cinsel durumlari, bir olcude abartarak not etmistir. oyle ki sokak ortasinda cimaya girisen insanlar ve bunu carsaflari ile saklamaya calisan kadinlardan tutun, fahiselerin cirit attigi bir sehir olarak gosterdigi kahire'ye kadar, bircok ilginc detay goze carpar. isin ilginci, kendisini bu kulturden ve gorduklerinden soyutlamak yerine, fazlasiyla icine girmis, bircok cinsel iliskide bulundugundan dolayi, de camp ile birlikte geri donduklerinde cinsel hastaliklara maruz kalmislardir.
110 entry daha
hesabın var mı? giriş yap