2 entry daha
  • 5000 kusur nufuslu, turkiye'deki aleviligin merkezi, bagli bulundugu ile ve cevre ilcelere/ile* tam bir tezat sergileyen, tarihindeki belediye secimlerini hep sosyal demokrat partilerin kazandigi, muzesi ve haci bektasi veliyi anma etkinlikleri ile taninan, anadolu'nun sirin bir ilcesidir* hacibektas... sirin midir yorum yapamayacagim; ama ilce degildir. turkiye'de ornegi cok olan, ilce taklidi yapan kasabalardan biridir o da...

    yaz aylari disinda hep issizdir hacibektas. yazlari ise baska sehirlerde veya yurt disinda yasayan hacibektasli sifatindakilerin ve kapadokya turlarina katilan turistlerin* gelmesiyle yavas yavas hareketlenmeye baslar. temmuz sonlari - agustos baslari dediginizde, populasyon artisindaki hiz gozden kacmaz. agustos'un ortalarina dogru, diyelim ki 10'undan sonra, bu populasyon ve artis hizi iyice cosmus ve bir bakmissiniz ayin 16'si olmustur. sabah kalktiginizda bir onceki gun gordugunuz kalabaligin iki katina rastlarsiniz ki, bir onceki gun, yani 15'inde gordugunuz kalabalik bile size fenalik gecirtmeye yeter esasen... derken bakmissiniz ayin 18'i olmus, kalabalik bi' anda kacivermis; ama yine de halen birileri var ve aksamki etkinlikler icin hazirliklar yapiliyor... sonra 19, 20, 21... yavas yavas issizliga burunur tekrar...

    havasi her daim soguktur, serttir. her ne kadar bazen prograssive dis titretmelerine sebebiyet verse de, aslen insani dinc tutar... yaz mevsiminde cok nadiren gunduzleri asiri sicaga denk gelinir; fakat bu, yerlisi icin asiri sicak demektir. bir akdenizli ya da egeli, hatta bir marmarali icin, aslinda hava hic de sicak degildir, sadece cok kurudur. yine bir akdenizli yahut egeli ve yine marmarali, aksamlari, "yayla gibi hava, ohh be, " diyerekten aska gelmemeli, dikkatli olmalidir. agustos ayinda bir anda titremeye baslayip 6 kat giyinmeme ragmen, ertesi gunu ve takiben 3 gun boyunca yorgan dosek yattigimi, circir* olup 'got gurultulu sagnak yagisli sictigimi' ve de sayisiz kez kustugumu bilirim ben, aman diyim...

    halki fazlasiyla sicaktir. hele kimi aileler vardir ki; sasirtacak, usandiracak kadar misafirperverdir. cabuk kaynasabilir, pek yabancilik cekmezsiniz. disardan gelen bir hatunsaniz, orali olup da yazlari ziyarete, ne bileyim tatile gelen gencler tarafindan degil de, daha cok yaz kis orda kalan gencler tarafindan goz hapsine alinmaniz veya bir hamburger yeme teklifi almaniz an meselesidir, hos karsilayin. yalniz dikkat; veresiniz geldiyse vermey... ya da yok, oracikta verin anasini satayim.* nasil olsa bir kac gun sonra bi' daha sizi goren olmayacaktir. en azindan yagiz bir gence hayati boyunca unutamayacagi bir hediye vermis olursunuz...

    kimileri esnafi icin, "cok kazikcidir, firsatcidir bla bla" der. ben de derim ki; kayseri'nin yani basindadir hacibektas, olacak o kadar... ardindan da, "sakaydi, " derim tabi... esnaf, butun bir yil boyunca cogunlukla sinek avladigi icin, umidini yaz sezonuna baglamistir. kaldi ki turistik yerlerin tamaminin esprisi budur, bilirsiniz... gerci mahsuni serif`in naasinin kaldirildigi gun buyuk bir kalabalik akin edecek diye, ufak pet sise suyu 2 milyona, doneri 4 milyona satan andavallara rastlanmis; biz bunlara hacibektas sivesiyle "e$$aaan ziki!" diyoruz... eskiden durum o kadar vahim degilmis. mesela daha yakin zamanlara kadar, hatta az da olsa su gunumuzde bile, bazi ailelerin uc gunluk anma torenleri sirasinda hic tanimadigi kisileri evinde karsiliksiz misafir ettigini bilenler bilir; mamafih artik durum eskisi gibi degildir. yasam zordur, imkanlar yetersizdir. bu nedenle, anma etkinlikleri sirasinda, evlerini pansiyon olarak kullanan ailelere sik rastlanir...

    usendim, gerisini de sonra yazayim..
41 entry daha
hesabın var mı? giriş yap