spermiyogram

• allah kimseye boyle bir tecrube yasatmasin diyorum. isin tibbi yanindan bahsetmiyorum uygulamadaki sorunlar beni yikan.
  
  genclik yillarinda bir sperm sayimi yaptirmam gerekti -hayir spermlerimle ilgili bir sorunum yoktu, dunya rekoru denemesi yapiyordum-. turkiye standartlarina gore iyi sayilabilecek bir askeri hastenede gecti olay. ilk gidisimde doktor "4 gun sonra gel ve dort gun boyunca cinsel perhiz uygula" dedi. ben de dedigi gibi yaptim dort gun sonra gittim tekrar. bu arada aklimdan bin turlu sey geciyor, nasil olacak bu is diye. sonucta idrar testi degil ki bu adam eline bir kutu verip "al bunun icine ise" desin. bunun konsantrasyonu var, hijyenik kosullari var.
  
  kendi kendime diyorum ki "bunlarin kesin ozel bir odasi vardir, oda da artik playboy mu olur yoksa striptizci kizlar mi olur bilmem. belki hemsirelerin bir bolumu bu islere de bakiyordur", doktorun kapisinda beklerken gelip gecen hemsireleri suzuyorum. siram geldi doktorun yanina gittim. doktor elime kucuk yuvarlak bir kutu ile uzerinde anlamadigim seyler yazan bir kagit tutusturdu, "bunu doldur, sonra yan taraftaki odaya birak" dedi. duyduklarima bir mana veremedim, "nerede?" dedim. doktor mumkun olan en kayitsiz tavriyla "tuvalette" dedi.
  
  yikilmis hayallerle tuvaletin yolunu tuttum. iceri girdim, tam bir hastane hali. yorgun bitkin insanlar, kusanlar, turku cigira cigira tuvaleti temizleyen askerler. tuvaletler alaturka. ah be abi, ah be abi. soruyorum ben ne yapayim bu durumda? kiramadim tabi dunya rekorunu.
  
  ayrica spermleri o kucuk kutunun icine isabet ettirmek de yogun bir caba gerektirdi, elinde sperm dolu kutuyla hastene koridorlarinda dolasmak da cabasi. otuzbir olsa cekilmez derler ya, aynen oyle.