10 entry daha
  • --- spoiler ---

    dönem itibariyle burjuvaziden ziyade, aristokrasiyi işaret eden film. işaret ediyor diyorum çünkü eleştiriyor demek biraz fazla iddialı olur gibi geliyor bana. sinebellek'te oğuz onaran hocanın da aktardığı üzere, renoir da filmde tasvir ettiği gibi bir dünyada yaşamak istediğini belirtmiş vakt-i zamanında. yani aristokrasiyi yerden yere vurayım gibi bir niyeti yok, daha çok dönemin aristokratlarının yaşantısını tasvir etme niyeti taşıyor.

    aslında içten içe hepimizin özendiği hayatlar bunlar; savaş fransa'nın kapısına dayanmış, yoksulluk almış yürümüş, ülke inanılmaz bir kaosa sürükleniyor, müthiş bir yozlaşma söz konusu fakat tüm bu olumsuzluklar aristokrat kesimin hiç mi hiç umurunda değil. onlar keyiflerine bakıyorlar, av partileri düzenleyip buzlu badem yiyorlar. kim özenmez ki böylesi bir vurdumduymazlığa?

    ayrıca filmde yoğun bir ahlak eleştirisi olduğunu da düşünmüyorum, zira filmin adından da anlaşılacağı üzere, oyunu kuralına göre oynamak gerekliliği söz konusu ve ahlak da pekala bu oyunun kuralları arasında okunabilir. oyunu kuralına göre oynamayı bilmediği düşünülen andre bile, "elimi sıkan, beni evinde ağırlayan bir adamın karısını çalamam." diyerek, onun da kendince kuralları olduğunu bize gösteriyor. bence oyunun kuralını hiç bilmeyen tek karakter schumacher idi. esas vurgulanan nokta da, oyunun kuralını bilmemenin de ötesinde, oyunu oynamaya pek hevesli olmamasıydı. kendime en yakın hissettiğim karakter de schumacher oldu bu nedenle.

    --- spoiler ---
19 entry daha
hesabın var mı? giriş yap