11 entry daha
  • türkçe'de hani bunun için çok güzel bir deyim var öküz altında buzağı aramak.tamam kubrick'in korku başyapıtı the shining'in amerikan tarihine,yerli katliamına,hatta nazi almanyası ve yahudi soykırımı'na (holocaust) dair göndermeleri olan bir film olduğu su götürmez bir gerçek.ve belgeseldeki yüzünü görmediğimiz konuşmacılar da bu konuda gerçekten kıymetli değerlendirmelerde bulunuyor ve de önemli yorumlar yapıyorlar.

    öyle ki içlerinden birinin film hakkındaki izlenimi işin doğrusu benimle birebir aynı.

    ben de önce filme esin kaynağı olan stephen king'in aynı adlı romanını okumuş,sonra stanley kubrick'in filmini izlemiştim,lakin sadakatsiz bir uyarlama oluşundan dolayı başta çok büyük bir hayalkırıklığı yaşadığımı hatırlıyorum.

    ilk önce king'in kitabını okuduğunu sonra filmi izlediğini söyleyen konuşmacılardan biri de shining'i gördükten sonra romanıyla kıyaslayınca başta kubrick'e olan inancının sarsıldığını ama her yıl tuhaf bir biçimde filmi yeniden izlemekten de vazgeçemediğini söylüyor.aynı ben.bunun sebebi basitti diyor yorumcu,çünkü bu film bir başyapıt.doğru söze ne hacet

    gelgelelim bu belgesele adını veren room 237 ile abd'nin aya inişi arasında kurulmaya çalışan bağlantı hiç de inandırıcı değil.

    king'in kitabında 217 olan oda numarasının filmde 237 olması ve küçük danny'nin bu odaya girmeden önce kazağının üstünde apollo 11 yazması elbette tesadüf olarak görülmez.

    belli ki dünya'nın aya olan uzaklığı kubrick tarafından oda numarası olarak bilinçli yapılmış bir seçim.ama bu demek değil ki,abd aya insan göndermedi,o görüntüler düzmece,hatta o görüntüler kubrick yönetiminde çekildi!

    öyleyse sinemanın dahisi kubrick neden oda numarasını değiştirmiş olabilir?bence uzay konusu 2001 a space odyssey filminden sonra kubrick'te takıntı haline gelmişti.muhtemelen hayattayken kendisine en sevdiğiniz filminiz hangisiydi diye sorulmuş olsaydı,cevabı 2001 olacaktı,kim bilir.

    kubrick,stephen king'in romanını tercih etmesini şu şekilde açıklıyor bir demecinde;"bana o dönem gönderilen kitaplar içinde en iyisi buydu ve altında yatan fikir çok hoşuma gitti," diyor.ancak stephen king,kubrick ile yaptığı ilk konuşmasını şu şekilde özetlemekte;"hayalet denen şeyin lanetlenmiş bir ruh olduğu fikrini bir türlü kabul edemiyordu..."

    şu çok açık ki kubrick, the shining'i çekerken niyeti bir korku filmi yapmaktan ziyade başka şeyler anlatmaktı.misal 1973 yapımı the exorcist'te parçalanmış bir aile vardır,anne-kızın yaşadığı eve şeytan musallat olur,hikaye boyunca da geleneksel ailenin önemi vurgulanır.the shining'de ise tam tersi dehşetin asıl kaynağı baba ve kocadır.bence kubrick'i bu stephen king öyküsüne çeken de işte bu oldu,bir de hikayenin geçtiği colorado'nun yerlilerle ilgili kanlı tarihi.

    belgeselde shining'de devamlılık hatası olarak görülen şeylerin bilinçli olarak yapıldığı da iddia edilmektedir,bu da katılamayacağım bir konu.her ne kadar burada stanley kubrick'ten de söz etsek o da kamera hatası ya da devamlılık hatası yapabilir,yapmıştır da.

    yine de önemli-kıymetli bir belgesel.bu belgeseldeki teorilere gözü kapalı inanmak zorunda değilsiniz ama shining'i izleyen herkesin bu belgesele de bir göz atmasını yararlı görüyorum,kendi adıma.
13 entry daha
hesabın var mı? giriş yap