3 entry daha
  • coğrafya bilgim hep çok kötü olmuştur, atlasta ülkelerin yerini ezbere bilen insanlara hep özenmişimdir ve tahmin edeceğiniz gibi burma dünyanın hangi köşesinde diye merak ettiğimden haritayı açıp bakmam bulmam gerekti. bulduğum zaman düşündüğüm şey ülkelerin dünyanın hangi köşesinde kaldığının bir öneminin olmadığıydı. neden dünyanın bazı köşelerinde insan "kendi ülkem burası benim" dediği yerde dahi yasaklar, baskılar, zorbalıklar ve şiddetle burun buruna yaşamak zorundaydı. işte bu belgesel-film hem faşizan hem paranoyak bir tutum içinde ülkeyi yönetmeye çalışan askeri diktanın baskısı altında kıvranan burma halkının mücadelesini anlatıyor.

    insanlar olarak biz, birtakım haklar özgürlükler peşinde koşup ve dahası "normal" bir hayat sürdürebilmek adına sokaklara dökülüyoruz. paramız yok diye değil, aç kaldık diye değil, eğitim sistemimiz kötü diye değil, hastanelerde hizmet alamadığımız için değil.. ve biz bizi yönetmeye kalkanlardan rahatsızlık duyduğumuz için sessizliğimizi bozup da bunu dile getirmek için sokaklara çıktığımızda öldürülüyoruz. bugün pek çok ülkede olup, olmaya devam ettiği gibi burma'da da insanlar kendi devletlerinden "özgürlük" talep ettikleri için devlet eliyle öldürüldüler.

    gerçek görüntülerle desteklenen bu belgeselde ülkeyi yöneten askeri diktanın emrindekiler 1988 yılında sokaklarda 3000 küsür kişiyi öldürdüler. demokrasi için savaşan insanları öldürdüler. sormadan edemiyorum; insanları korkulara boğan bir "devlet" neden varlığını sürdürüyor? bir devlet insanlarının tercih etmediği bir şekilde onları yönetmeye nasıl devam edebiliyor? insanlarını görmezden gelen bir devlet aslında kimin için var? "insan"ı koruyabilmek için insandan kalkan yapılan, yerlerde sürüklenip dayak yemeyi göze alan bu insanlar karşısında devlet, yasaklar koyup da yasaklarına boyun eğmeyen öldürebileceği insanı kalmayınca kiminle savaşmayı hedefliyor?

    burma'da 2007 senesinde yani 19 yıl sonra sokağa kitlesel olarak çıkan ilk grup budist rahipler olmuş. ülkede 40.000 rahip olduğu düşünüldüğünde kendilerinden siyasi müdahale beklenmediği halde, halk için seferber olmuş olmaları protestoların daha da büyümesinde önemli bir adım. çünkü rahiplerin bu müdahalesi sonrasında halk rahiplerin hükümeti devirebileceğini umut etmeye başlıyor. asker-hükümet rahiplere zarar veremez, onlara karşı silahlı bir saldırıda bulunamaz diye düşünmeye başlayarak halk da sokaklara çıkıyor. dini bir protesto şeklinde başlayan bu ilk adım siyasi bir protestoya dönüşüyor. bu süreçte askerlerin onları yönetenler gibi düşünmeyeceğini halkın yanında olacağına inanıyorlar. beklentileri gerçeklikten uzak olduğu için otorite her defasında olduğu gibi yine kazanıyor ve askerler rahiplere dahi saldırıyorlar. üstlerini başlarını yırtıp tekmeleyerek döverek kamyonlara dolduruyorlar. kaçanlar için gaz kullanıyorlar. insanlar korkularına yenilmiyorlar ve sokaklarda kalmaya devam ediyorlar.

    rejim tarafından 21:00 ve 05:00 arasında sokağa çıkma yasağı getiriliyor. manastırların bir tanesine baskın yaparak rahipleri dövüp yaralayıp götürmeye başlıyorlar. buna rağmen ölmeyi dahi göze alan başka rahipler yine sokaklara çıkmaya, toplanmaya, birlikte kalmaya devam ediyorlar. ateş açılıyor, insanlar yine vuruluyor, öğrenciler yine dayak yiyor, öldürülüyorlar. hatta "ilerlememiz lazım, ölmekten korkusu olmayanlar önlere gelsinler" diye bir şey diyor biri bir görüntüde. "kaçmayın, ölmemiz gerekirse ölürüz" diyorlar.

    "tüm insanlar doğuda yaşayabilir. evrendeki tüm insanlar özgür olun. korkudan uzak. tüm üzüntülerden uzak. yoksulluktan uzak. kalplerinde barış olabilir."

    bizim ang san su ci gibi güzel yürekli barış yanlısı kadınlara her zaman ihtiyacımız var. halkın büyük çoğunluğu tarafından oy ile seçilmiş ve çok sevilmiş bir kadını ev hapsinde tutan rejim hakkında diyebileceğim şey o rejimin ve onun her parçasının daha büyük bir korku içinde olduğu.

    bu film ülkesinin sokaklarına çıkmaktan çekinmeyen, korkmayan güçlü güzel insanlar ve elindeki kamera ile yakalanırsa hapse atılacağını bile bile bu güzel insanları korkusuzca çekip dünyaya anlatmaya niyet eden tüm cesur muhabir ve kameramanlar için.

    ve burma hala orada, biz hala buradayız.
hesabın var mı? giriş yap