kısmet

• başka bir şey. anlatılabilecek türden bir karşılığı yok. terim olarak hiç yok.
  
  hadise olarak, belki..
  
  geçen sene bu zamanlar a101'e tek kişilik nevresim takımı gelmişti. hayatım boyunca nevresim takımım herhalde hiç olmamıştır, denk düşmemiştir. zaten bizim zamanımızda çok olmazdı öyle, sonradan çıktı afilli afilli. neyse konumuz bu değil.
  
  artık ne kadar değerli bir nimetse bir adet yastık, çarşaf ve nevresimi bulunan bu güzide takım. yıllardır bakım yapamadığım odama sermeye değer bulamadım. varın siz hesap edin. dedim ki; ben bunu hele koltuğun altına bi atayım, yazın odamı boyatırım yeni yatak alırım filan o zaman sererim.
  
  yaz geldi, babam rahatsızlandı. boya yapmak şöyle dursun hastanelerden odamda yatmaya fırsat bulamadım yaz boyu. yaz sonu şu an evleneceğim adamla tanıştım, bahar gelmeden evlenmeye karar verdik. geçenlerde çeyiz ne var ne yok koltukların altını kolaçan ederken rastladık bizim kıymetli nevresim takımına.
  
  "evine misafir için nevresimin varmış bak, almayalım daha!"
  
  hiç aklıma gelir miydi benim sermeye kıyamadığım nevresim çeyizim olacak da kim bilir hangi yakınıma kısmet olacak! eşyanın kısmeti, insanın kısmeti anlatılmaz fark edilir.