ekmeleddin ihsanoğlu

• subjektif değerlendirmeler bir kenara bırakılırsa yanlış bir aday olmadığı görülebilecek,eski islam işbirliği örgütü genel sekreteri, muhtemel 12.cumhurbaşkanı adayı.
  
  uzun bir yazı oldu biliyorum, ama daha kısa yazamadım. başlamadan önce, şunu söyleyeyim aşağıdaki yazıda ihsanoğlu bir kişiden ziyade cv’si üzerinden ifade ettiği değerlerdir. dolayısıyla, şahsın kişilik özellikleri vs. ihmal edilmiştir.
  
  ismi ortaya çıktığından bu yana insanların tepkilerini yakından takip etmeye çalışıyorum. bu tepkilerde gözlemlediğim birkaç yanlış varsayım var.
  
  birinci varsayım ihsanoğlu’nun akp tabanından oy alacağı düşüncesiyle aday gösterildiği. şunu siz de, ben de ve pek tabii ki chp ve mhp’nin yönetici kadroları da çok çok iyi biliyor ki öyle bir aday yok. daha doğrusu, erdoğan’ı koşulsuz destekleyen %35 civarı bir kitleye haşa hz. peygamber’i alternatif olarak sunsanız bu kitleden oy a-la-maz-sı-nız. biliyorum, biraz keskin bir söylem oldu ama üç aşağı beş yukarı bu böyle. dolayısıyla, bu varsayımla bu ismin çatı aday olarak seçilmesini yorumlarsanız daha baştan çakarsınız.
  
  bir diğer yanlış ön kabul, bu adayın bugün chp tarafından mhp’ye önerildiği. bu medyaya politik bazı maksatlarla böyle yansıtılsa da adım gibi eminim ki bu aday bahçeli ile kılıçdaroğlu’nun ilk görüşmelerinde gündeme geldi ve muhtemelen bahçeli bu ismi saadet partisi ve bbp’ye de danıştı.
  
  peki neden ihsanoğlu ve seçilme şansı ne?
  
  türkiye, 90’lı yıllardan beri pek çok mesele nedeniyle toplum olarak çatışmış, farklı değer yargıları ve kimlikler üzerinden ayrışmış bir ülke. akp iktidarının temel başarısı bu çatlakları daha da büyüterek toplumun farklı kesimlerinin birbiriyle olan bağını daha da zayıflatmak ve “kendi” mahallesinden diğer mahalleye geçişleri engelleyerek iktidarını korumak oldu. 12 eylül 2010 referandumuna kadar chp bu tuzağa hep düşerek, o köprüleri en az akp kadar dinamitleyerek havaya uçurdu. bu tarihten sonra baykal’la da nispeten başlayan ve kılıçdaroğlu ile daha da belirgenleşen bir strateji değişikliğine gidildi ve akp’nin bu tuzaklarını boşa çıkartmaya yönelik stratejik hamleler zaman zaman yapıldı. sonrasında gezi olayları akp için toplum arasındaki mesafeyi yeniden açacak müthiş bir fırsat olarak görüldü ve akp yeniden kazandı.
  
  dolayısıyla, mahalleleri daha da ayrıştıracak bir aday recep tayyip erdoğan’ın en çok işine gelecek şey olurdu. örnekler üzerinden gidersek çok sevmeme rağmen emine ülker tarhan bunlardan biri. deniz baykal ha keza. rıza türmen’i falan zaten dikkate alıp analiz bile etmek istemiyorum.
  
  yılmaz büyükerşen referandumda evete daha yakın duran mhp seçmeni, saadet ve bbp seçmeninden oy alamaz, kürtçü seçmenden ne kadar oy alacağı da şüpheli bir isimdi. meral akşener de kürtçü seçmenin rte’de konsolide olmasını sağlardı. ihsanoğlu ise zaten giderek bağları zayıflayan bu iki ana cephenin arasını açacak bir aday olmaması açısından olumlu bir adaydır. hatta rte’nin bir şekilde kendi tarafında konsolide ettiği ama kayıtsız şartsız erdoğan’cı olmayan ama gerek seçim barajı gerek yukarıda bahsettiğim kutuplaşma nedeniyle rte’ye eğilim gösteren grupla akp’nin ana kitlesi arasında da çatlaklar yaratabilecek bir adaydır ihsanoğlu.
  
  bu tip konularda rakamlarla konuşmak sakıncalı, çünkü elimde bilimsel bir çalışma olmadığı gibi toplumsal meseleleri böyle basit aritmetik hesaplarla açıklamayı da çok doğru bulmuyoruml. ama ne demek istediğimi daha net anlatması açısından da yararlı. iki ana cephe’yi kayıtsız şartsız rte’yi destekleyen bir %35-40 ile kayıtsız şartsız dışlayan, benimsemeyen bir %30-35 gibi düşünelim.
  
  elimizde geriye, öcalan ve pkk’nın büyük çoğunlukla kontrol ettiği bir %5-6’lık kürtçü kesim, zaman zaman akp’ye oy vermiş ama tayyibist olmayan bir %7-8’lik bir sağ kesim, bbp-mhp arası çizgide olan ve tayyip erdoğan’a görece uzak ama çok da seküler olmayan bir %4-5’lik kesim. dolayısıyla bu tablodan görüldüğü üzere tayyip erdoğan minimum %40 oy alır. tayyip erdoğan’ın karşısına da ceketimi koysak o da bi %30-35 alır. dolayısıyla mesela bu iki kutupta yer almayan %20’lik kesim. görüldüğü gibi burada kürtçü kesim pastanın büyük değil, küçük olan kısmı. velhasıl ihsanoğlu’nun bu 20’nin 15’inden pay alabileceğini görüyoruz.
  
  kaldı ki, ihsanoğlu ne ilber ortaylı gibi ne meral akşener ya da deniz baykal gibi bdp seçmeninin direk reddedeceği bir aday da değil. yani akp-pkk ittifakındanki bir puanlık bir gedik bile büyük başarı ve ihsanoğlu gibi bir profil bunu başarabilir.