under the skin
-
bir arkadaşmın uzun zamandır sayıklaması ardından sonunda izlediğim(iz) film. şöyle 2 cümle ile özetleyebilirim:
- bu filmden daha az sıkıcı fransız filmleri var.
- scarlett ablayı oynamaya ikna etmeselermiş filmi izletebilirler miymiş acaba bir allahın kuluna?
ve sadede geleyim; film bitti, salisesinde televizyonu açtık, national geographic'te kutup belgeseline ortasından daldık yeminle nefes aldım gibi hissettim. (bir umut işte, insan en sikimsonik filmi bile ''belki anlarım az sonra'' diyerek kapatamıyor)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap