16 entry daha
  • book one'ını az önce bitirdiğim.

    tekrar stark ve arcadia'da olmak, yine o the longest journey'nin başındaki "sıradan hayat" sekansını yaşamak, ve bir kez daha zoe castillo'nun eğlenceli, satirik diyaloglarını dinlemek harikaydı. ama şunu söylemek lazım: bu bir devam oyunu, ve devam oyunu olduğunu her anında hissettiriyor. ana karakterlerin hepsi, önceki oyunlarda sunulmuş karakterler, bu nedenle de the longest journey ve dreamfall'u oynamayan biri için, bu oyunun kısa süreli oynanışı, ve bu oynanış süresince olanlar hiçbir şey ifade etmeyecektir. ragnar tornquist ne kadar çabalamışsa da, bu oyunu seriye yeni başlayanlar için pek "friendly" hale getirememiş, ki bu konuda onu da suçlamamak lazım; the longest journey ve dreamfall gibi oynanış süreleri toplamı yaklaşık 40 saat olan iki öncül oyundan bahsediyoruz, böyle bir hikayenin, book one'ın sahip olduğu 4 saatlik oynanış süresine sığdırılması beklenemezdi.

    bunca zaman bekledikten sonra sadece 4 saatlik bir oynanış her ne kadar azıcık hayal kırıklığı yaratmış olsa da, bu oyun hakkında kötü konuşamayacak kadar ağır bir tlj ve tornquist fanıyım sanırım. 8 yıl önce havada kalan, iki dünyanın hikayesinin tamamlanacak olması bile, gelecek book'lar için heyecanlanma sebebi. lady alvane'ler, the house of all worlds'ler, "you're the superhero from my dreams"ler....

    tekrar stark ve arcadia'da olmak güzel.*

    "ha bu arada" notu: oyunun felaket bir optimizasyon sorunu var. lip sync de daha iyi olabilirmiş, ve atmosferi baltalayan faktörlerden olmuş. bütçe darlığı, bu gibi bazı noktalarda kendini belli ediyor. ama yine de....iyi ki geldi be!
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap