unutursam fısılda

• çemberimde gül oyadan beri çağan ırmak'ı takip eden biri olarak söyleyebilirim ki bu film olmuş.tam bir çağan ırmak filmi olmuş ama kendini tekrar etmiş mi?evet etmiş.riskli bir iş yok ortada.çağan ırmak yine bildiği sularda.
  
  --- spoiler ---
  ben bu filmde çemberimde gül oya dan çok şey buldum.belki çemberimde gül oya'yı onlarca kez tekrar tekrar izlediğimden yaşadım bu durumu, bilemiyorum ama yaşadım.hatice diğer adıyla ayperi karakterinin kasabadan şehre gidip şarkıcı olma serüveni bana çemberimde gül oya'daki canan'ı anımsattı.evet;canan'ın serüveni de karakteri de bambaşkaydı.istanbul'da yaşadığı sürecin istanbul'a gitme sürecinin ayperi'yle alakası yok tabi ki.hikaye bambaşka burda.zaten benim benzettiğim tam anlamıyla hikaye değil,genel tema.çemberimde gül oya'da kasabadan şehre gitmek için hayaller kuran canan vardı burda ise kasabadan şehre gitmek için hayaller kuran,şarkıcı olmak isteyen ayperi var.
  
  bu günümüzden geçmişe dönme işi de çağan'ın ustalıkla yaptığı bir iş .bu adamın 70lere zaafı olduğunu düşünüyorum ve iyi ki de var diyorum.bu sayede çok güzel yapımlar çıkıyor ortaya.burda da günümüzden geçmişe geçişi kullanmış bence çok da başarılı bir şekilde kullanmış.
  
  benim en çok benzerlik kurduğum durum tarık öldükten sonra ortaya çıkan mektup ve beste.ben bu mektubu biliyordum çünkü.mehmet'in yurdanur'a yazıp kitabın arasına koyduğu mektuptan biliyordum.burda da aynı durum söz konusuydu.mehmet öldükten sonra yurdanur'un bulduğu mektup ve tarık öldükten sonra ayperi'nin bir şekilde bulduğu mektup...tabi ufak tefek farklılıklar var,olmalı da zaten ama genel olarak fazla andırıyordu sanki.özellikle de mektup sahnesi.ben iyice düşünsem daha bir çok benzerlik bulabilirim.ama zaten adam 'ben kendimi tekrarlamak istemiyorum' modunda yapmamış ki bu filmi.beğenilsin,izlensin,akılda kalsın diye yapmış -ki öyle de zaten.bence müthiş bir film.izleyeceğiniz zaman pişman olmayacağınız bir çağan ırmak filmi.
  --- spoiler ---