geziciler savcı öldürdü

• merhaba. büyük çoğunluğu akp'ye oy vermiş işçilerin çalıştığı bir şirkette çalışıyorum. az önce yanımda şöyle bir söz söylendi:
  
  ''geziciler savcımızı kafasından vurdu, berkin denilen çocuk da onlardanmış. reisimiz haklıymış. bizden olmayan düşmandır.''
  
  ***
  
  senin "gezici" dediğin benim annem.
  daha önce tek bir kez bile eyleme katılmamış, ben facebook'ta siyasi şeyler yazdığımda bile yüreği ağzına gelen, ilerleyen günlerde taa antakya'dan istanbul'u, ankara'yı soran, günlerce okuldan çıktığı gibi topuklu ayakkabılarıyla cumhuriyet'e, armutlu'ya koşan kadın. hayatında ilk defa gaz yedi. ilk defa nispeten siyasi bir eyleme katıldı. ertesi gün çocuklara faydalı olamazsam diye makul saatlerde eve döndü sonra.
  
  senin "gezici" dediğin benim arkadaşım.
  25 yaşındaydı o zaman. mesleğini sorarsanız öğrenciyim der. 5 sene sonra sorun yine öğrenciyim diyecek. öğrenmek biter mi diyor. evli, çocuğu var. kızından başka kimse umurunda olmaz normalde. ama gaz yemek bağımlılık yaptı herhalde ki günlerce gezi parkı'na gitti geldi gaz yemeye.
  
  senin "gezici" dediğin tuğçe.
  21 yaşındaydı o zaman. inşaat mühendisi olacaktı, oldu mu bilmiyorum. okulda tanışıp eyleme gittik beraber. tanımadığı insanlara talcid yetiştirdi, maske aldı dağıttı. kuğulu park'ta laik teyzelerin saç rengiyle birlikte dalga geçtik.
  
  senin "gezici" dediğin ferhat.
  24 yaşındaydı o da. bi' arkadaşın arkadaşı. kırsaldan gelmiş. acayip efendi bi' tip. görseniz hayatta inanmazsınız, ben artık gidemiycem eyleme falan dediğim gün beni zorla eyleme götürdüğüne. tanımadığı hatunlara polisten kaçarken yardım etti. telden atlarken en sevdiği tişörtü yırtılmıştı unutmam.
  
  senin "gezici" dediğin benim eski sevgilim.
  izmir'de okuyordu. intern doktordu o zaman, kalktı istanbul'a gitti. hem de sınav öncesi. hatta okulu uzadı o sınavı veremedi diye. uykusuz kaldı günlerce. köpekleri bile tedavi etmiş parktaki.
  
  senin "gezici" dediğin gökçe.
  kendisi 34 yaşındaydı o zaman. avukat. evde çocukları vardı onu bekleyen. kocasına demişti ki bugün sen çocuklara bak, ben gideyim, yarın ben çocuklara bakarım sen gidersin. 3 kişinin gözaltına alınmasını engellemiş. öyle demişti.
  
  senin "gezici" dediğin onur.
  onunla da eylemde tanıştık. 24'tü o zaman. makine mühendisliği okuyormuş odtü'de. son senesiydi, sınavlar projeler falan. yine de her gün geldi. talcid'i, sütü, limonu, nasıl donanımlı. çok değişik bi' maskesi vardı. uzaylıya benziyorsun demiştim de senin de yüzüne boşalmışlar sanki deyip gülmüştü.
  
  senin "gezici" dediğin bizi cafe'sine alan amca.
  adını, yaşını bilmiyorum. ama polis sokak ağzında iki taraftan birden kıstırdığında bizi içeri almasaydı hepimiz boğulacaktık. sağ olsun.
  
  senin "gezici" dediğin bize su veren teyze.
  onun da adını bilmiyorum. yaşı 55 falandı en az. kızılay'da koşmaktan ciğerimiz, dalağımız şişmiş hâlde, gazdan gözlerimiz cayır cayır yanarken bize iki küçük su alıp getirmişti büfeden. su verenleri çok olsun.
  
  ***
  
  bizler gayet normal insanlardık. ne vandallık yaptık ne de slogan atıp alkış tutmaktan başka bi'şey. arada koştuk, oturduk, şarkı söyledik. demokrasiye inandık. hakkımızı sokakta arayalım dedik. öğrencisi, doktoru, mühendisi, yaşlı teyzesi, amcası. biz sizin %50 diye ötekileştirdiklerinizden başka bi'şey değildik. siyasi görüşlerimiz birbirinden çok başkaydı. orada sağcı değildik, solcu değildik. sadece halktık. kimseyi öldürmedik. ama çok öldük.
  
  gel de anlat şimdi bunu bu insanlara...