3 entry daha
  • çok güzel bir seri. çizgilerinin detaycılığını, renklerinin çizgilerine uygunluğunu, dekorun özgünlüğünü, bu dekorun yalnızca bir dekor olmakla kalmamasını falan geçtim, "adult comic" şeysinin birinci şartı olan kahramanların ahlaki olarak tartışılabilir pozisyonlarda olması hadisesini yerine getirmeye çalışırken anlatmaya çalıştığı hikayenin bokunu çıkarmıyor/basitleştirmiyor.

    yetişkin çizgiroman hikayeciliği, genel itibariyle (nasıl genellediğime ben bile şaştım ameke) eril şiddet gösterilerine (ve şiddetin teşhirine) eşlik eden bolca fucklı soklu konuşmanın gerçekleştiği, bol bol çıplak kadın suretinin tasvir edildiği bir şey olarak anlaşılmakla malul (bunun da bir numaralı müsebbibi frank miller denen sağcı dallamanın marifetleri olsa da, ona daha sonra değinmeye niyetliyim.) vaziyet bu olunca, yetişkin(leri tatmin etmesi beklenen) moral-grilik, hikaye derinliği, genelde maço karakterlerin zevkle birbirini kestiği şiddet orjileri arasına zorla tıkıştırılmış bir takım kıssalar olmakla kalıyor. bu zorla tıkıştırılma durumu da, hikayenin yavanlaşmasına, boktanlaşmasına mahal veriyor (basitleşme dediğim buydu.) işte scalped'in başarılı tarafı da bu: karakterlerinin eylemleri artık iyi-kötü, doğru-yanlış eksenleri üzerinden tartışılması mutlak bir şekilde anlamsızlaşacak şekilde giriftleşmiş, ne kadar da adult comic olduğunu reklam arası verir gibi zorla kurduğu ahlaki dilemmalar aracılığıyla anlatmaya kasmıyor. okuyucuyu kimseden taraf yapmaya çalışmadan hikayesini sonlandırıyor.

    ha maço şiddet gösterisi, faklı soklu argo, çıplak kadın, meme, kan, vahşet, şiddet, vurdu kırdı yok mu? olmaz olur mu, onların da hepsi mevcut. işin güzel tarafı, herşey yerli yerinde, olması gerektiği gibi.

    ilk 10-15 sayıya biraz şans verin, gerisi gelir zaten.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap