tim hortons

• kanada'da tim horton's a ilk gidenler bir "regular" kahve istiyorum seklinde bir siparis verirlerse bilmelidirler ki kahveleri sutlu ve sekerli gelecektir, eger sade veya sutlu-ama-sekersiz veya sekerli-ama-sutsuz kahve iciyorlarsa bunu belirtmelidirler. bu yonuyle diger butun diger amerikan ve kanada kahve dukkanlarindan ayrilir tim horton's. bence cok da sacmadir bu, zira sabah sabah sis gozlerle ya unutursun bunu soylemeyi ya da karsindakine anlatamazsin "eee..no sugar..eee.. no milk.. black lan iste black.." diye titrersin. ama bu kanadalilar amerikalilardan farkli olmak bilinmek icin herseyi yaparlar.
  corbalari guzeldir. bagel'a tereyagi veya krem peynir isterseniz ciddi anlamda bokunu cikarirlar. bageliniz vicik vicik yagli olur ya da uc bagele yetecek kadar krem peynir surulu olur. kanada'daki reklamlari cok duygu ve kanada vatanseverligi yukludur bu sirketin. en iclisi de iskocya'da okuyan kanadali ogrencinin tim hortons'a mektup yollamasi ve vatanini nasil ozledigini anlatmasi ile ona tim horton's filtre kahve makinasi ve kahvesi ile bardak falan yollamalari ve oglanin bunlar ile okulda kanadalilar kosesi (bkz: kimmeryalilar kosesi) kurmasi, kendini vataninda hissetmesidir. "rrroll up the rrrim to win" diye kampanyalari olur her sene. kahve bardaginin kenarindaki ruloyu kivirirsiniz, hemen ne ciktigini gorursunuz, genelde ya bi zikkim cikmaz ya da muffin donut falan cikar..lakin araba, bisiklet, 1000 dolar falan gibi oduller de oldugu icin heyecan yapar insan. hatta bazi hiyarlar (evet ben ne var! bir kere o eli indir) kahveyi icmeden ruloyu acayim derken haslanirlar...