5 entry daha
  • sandro'nun hayatında ve tabi ke de dönemin brezilya toplumunda ters giden şeylere, ihmal kültürüne, adaletsizliğe ve eşitsizliğe güçlü eleştiriler barındıran belgesel. cidade de deusla aynı senede yayınlanan bu belgesel, verdiği mesaj itibariyle cidade de deus'a benzese de ondan önemli bir farkı var: burda mermiler, cesetler, kan ve gözyaşları gerçek!
    sandro'nun davranışını kesinlikle desteklememekle beraber, yönetmen seyirciyi onunla empati kurmaya davet ediyor. bu trajik olayın meydana gelmesinde katkıda bulunan, ırk ve sınıf ayrımı, fırsat eşitsizliği, polis yolsuzluğu ve beceriksizliği, medyanın sansasyonel yaklaşımı vs. gibi bilumum faktöre değiniyor film boyunca, ve film adım adım beklenilen sona yaklaşıyor. tabi tüm bu olayların onlarca kameranın önünde ceryan etmesi ve canlı yayınlanması yönetmene uygun görüntüleri bulup bir araya getirmek için iyi bir fırsat veriyor.
    sonlara doğru sandro'nun kameralara bakıp 'bu olanlar bir aksiyon filmi değil, gerçek hayat' dediğini görüyoruz, işin trajikomik kısmı ise tüm bu olanların sonradan film olması ama sandro'nun bunu izleyecek kadar yaşayamaması.
    o dönemde cidade de deus, brezilya'da böylesine bir toplumsal yaranın varlığını dünyaya gösterdi, onibus 174 ise bu yarayı deşip buz dağının görünmeyen kısmını biraz da olsa uluslararası seyirciye gösterdiği için son derece başarılı bir belgesel kanımca. izleyin, izlettirin efendim!
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap