san andreas

• biraz seans saati zorunluluğundan biraz da başka seçenek olmadığından gidelim dedik ve 3d gittik, şükürler olsun bir pazar günü de klişeye doyduk çıktık. ben kendimi 10 sinema eleştirmeni ve 5 fular gücünde klişelere hazırlamıştım yani aksini beklemiyordum ama yine de sağlı sollu klişeler adeta nakavt etti beni. yine neler mi gördük,
  
  ---spoiler---
  
  bak kabaca anlatıyorum filmi okuma ama okusan da çok bişey kaybetmiş olmazsın sonuçta film tam bir gael clichy
  
  dakika bir dünyalar iyisi ve halka hizmet eden über kahraman bir baba ve boşanma arifesindeki eşi ve kızı modeli, kız baba düşkünü karı başka yarak düşkünü ama gittiği erkeğin hep sonradan asshole olduğu ortaya çıkar ki filmi sonunda eski kocaya dönüp mutlu aile tablosu verebilsinler.
  
  şimdi tabi yine siklenmeyen sismolog/bilimadamı mevcut, her zamanki gibi heyecanlı heyecanlı yarım saat içinde bütün verileri birleştirip felaket tellallığını yapıyor ve tabii ki yine siklenmiyor kendisi. sonra deprem oluyor böyle en büyüklerinden, işte koca geliyor ilk karısını kurtarıyor, mına kodum koskaca kurtarma helikopterini almış kendi şahsına tek başına kullanıyo bencil pezevenk, kızı götlek dediğimiz annesinin yeni tokmakcısı yanında arabada, üstlerine beton düşüyo bacağı filan sıkışıyo işte tokmacı efendi kaçıyo depremden önce 5 dakikada tanıştığı iş görüşmesine gelen abaza ingiliz bunu kurtarmaya geliyo(hassiktir diyorum hass...)
  
  böyle klişeler üst üste acımasız darbeler vururken tsunami geliyo heh bak şimdi iyi bak buralara. şimdi golden gate bridge büyüklüğünde bir tsunami dalgası geliyor eski koca ve karısı 300 beygir bir mercury bot ile ki yanları şişme altı fiber ya da sertleştirilmiş plastik her ne sikimse işte bunlar koca dalgaya doğru yardırıyolar ki dalga kırılmadan üstüne varsınlar, tabi yanlarda başka bir sürü figüran teknede aynı mükemmel mantığı benimsemiş bir formasyon içerisinde ilerliyor, yani inanmış herkes tırmanacaklar o dalgaya neyse tabi koca (dwayne johnson) tırmanıyor ilah mercury motor ile tam zirveye geliyorlar ki aman tanrım didim oluyoruz, niye ? çünkü zirvede tam üstlerine tersten koca bir konteyner gemisi çıkıyor, koca pervaneler bunları sıyırıyor bu sağa kırıyor motoru ama ibne heyecana doyamamış olacak ki geminin sağ yanında devam ediyo be amcık iyice sağa kır açıl gemiden yok o konteynerlerden bir kaçı düşecek ve dwayne abimiz insan üstü refleksleri ile o düşen konteynerlerden sıyrılıp eski karısına prim yapacak. sonra bunlar şehirin içine geri dönüyolar botla ama tabi şehir sular altında ve tahmin edersiniz ki tsunami sebebiyle moloz yığını ama bunlar gayet molozları yara yara gidiyolar suda, vay amk demek istiyorum ne mercury motormuş ne fibermiş arkadaş. bana mısın demiyo molozlara pervanede ve botta tık yok, amk bi gün olur da bot alırsam böyle titanyum pervaneli mercury motor ve o botun markası ne sikimse ondan almak lazım.
  
  bunların bir kızları da önceden boğulup ölmüş dwayne abimiz rafting'e götürmüş, kurtaramamış filan suçlu hissediyo neyse bu diğer kızları da ki kendisinin memeler baş kaldırmış, bir binada sıkışıyo babası bunu buluyo ama gözleri önünde küçük bir odada su alıp boğuluyo. bu azman son bir ya allah ile suyun altından odanın girişini tıkayan molozları itip kızı çıkarıyo ama kız çoktan 100 litre suyu hüpletmiş. bunu bota atıyolar baba başlıyo kalp masajına, yanda anası hüngür hüngür yok mu beni siken pozlarında, neyse baba bir yerde duruyor kalp masajına ve pes ediyor. osmanlı evladı yer mi ama biz yıllarımızı verdik bu hollywood klişelerine biliyoruz o aileden kimsenin ölmeyeceğini, baba içinde hayır bu kızımı da kaybedemem patlaması ile yeniden başlıyor kalp masajına ve saniyesinde kız ağızdan bir çay kaşığı kadar suyu hönkürerek uyanıyor, sübanallah.
  
  artık en son bunlar baba, ana, kız ve diğer ingiliz abi kardeş ile yüksek yardım noktasında mutlu aile pozu ile hırpalanmış golden gate bridge'a bakıyolar ve işte tam o sırada senaristler benim de mına koyim ne eksik bu filmde ne eksik dediğim sahneyi veriyolar seyircinin gözüne. o kadar hengame arasında o koca köprü kadar amerikan bayrağı tepeden aşağıya doğru açılıyor wuhuuuu allahuekber. ben bu sahneyi de bünyeye yedikten sonra şükürler olsun bugün de klişeye doyduk dedim ve nankörlük etmek istemedim, yani adamlar yiyo ama çalışıyo.
  
  --- klişeler sonu---
  
  son söz olarak...la bu boş film hakkında bu kadar yazmışım buraya kadar okuduysanız elal olsun siz de klişelere doymuşsunuz demektir. izledik mi izledik amına koyim klişe mılişe vakit geçirtiyo işte ama yine de siz önceden bir ruhsal olarak hazırlanıp izleyin derim sonra çok üzülürsünüz.