6 entry daha
  • babürlüler devleti’nin banisi olan babür şah’ın her türlü faaliyetini anlattığı, müdahil olduğu kültür ve medeniyet dairesi bakımından türünün ilk örneği olan,1494-1530 yılları arasını kapsayan bir eserdir. babür şah’ın mezkûr eseri, “vakıat-ı babürî, tüzük-i babürî, hatırat” olarak bilinmektedir. “vekayi” adı ile de bilinir.sadece hatırat değil dönemsel tıbbi dökümantasyonda yapmış;

    "cuma günü, akşam üstü, ikindi vaktinde yemek verdiler. tavşan yemeğinden epeyce yedim. havuç kalyesi de yedim. bu zehirli hind yemeğinin üzerinden bir iki lokma aldım,kalyasından da yedim. tadında hiçbir şey belli değildi. kurutulmuş etten bir iki lokma aldım.midem bulandı... sofrada iki üç defa midem bulandı.. az kaldı, kusuyordum. nihâyet gördüm ki, olmuyor; yerimden kalktım. ayak yoluna gidinceye kadar, yolda da az kaldı,kusuyordum. ayak yolu önüne gidip, çok kustum. yemekten sonra hiç kustuğum yoktu;hatta içtiğim zaman da kusmazdım. içime şüphe girdi. aşçıyı muhafaza altına alarak, o kusmuğu köpeğe verip, köpeği nezaret altına almalarını emrettim. ertesi gün, bir pehere yakın, köpek
    bir az hastalanıp, karnı şişer gibi oldu. ne kadar taşla vurup, etrafını aldılarsa da, kımıldamadı.bu hâli öğleye kadar devam etti. ondan sonra kalktı. ölmedi. bir iki çehre de bu yemekten yemiş. ertesi gün onlar da çok kustular.birisinin ise hâli haraptı. nihâyet hepsi kurtuldu... aşçı,işkence üzerine, anlattı... iki erkek ile iki kadını getirip, sorguya çekmelerini emrettim. vak’anın nasıl olduğunu bütün tafsilâtı ile anlattılar. o çâşnîgiri parçalattım. aşçının diri diri derisini yüzdürdüm. kadınlardan birini fil altına attırdım;birini kurşuna dizdirdim. birini muhafaza altına aldırdım. o da kendi yaptığına giriftar olup,cezasını görecektir. cumartesi günü, bir bardak süt içtim. pazar günü de bir bardak süt içtim.gül-i mahtûm ile tiryak-ı fârûku ezip, içtim.süt içimi iyi boşalttı. cumartesi ilk günü, safra gibi kara kara şeyler çıktı. şükür, şimdi hiçbir gailem yoktur."
    ...

    "pazar günü, muharrem ayının on altısında ateş geldi; növbet yapmağa başladı ve yirmi beş yirmi altı gün sürdü. ilaç içtim; nihayet iyi geldi. uykusuzluk ve susuzluktan, pek çok iztirap çektim. bu hasta olduğum günlerde üç dört ruba’i söylendi. onlardan biri şudur:vücudumda sıtma günden güne kuvvetleniyor; akşam olunca, gözümden uyku kaçıyor. her ikisi de derdim ile sabrım gibidir; biri gittikçe çoğalıyor, diğeri azalıyor"
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap