35. uluslararası istanbul kitap fuarı

• gitmeyi düşünmediğim fuardır. gitsem de kitap almam. en fazla bir ki tanıdıkla ya da yazarla muhabbete vakit geçirmeye...
  
  niye alayım ki... internetten daha ucuza alıyorum bir de eve gönderiyorlar...
  
  gidip oradaki kendini bir bok zanneden tiplerin de kahrını çekmiyorum...
  
  gitmeyin derdim okuma oranı yüksek bir ülke olsaydık. gidin. gezin. kitap seçin. internetten alın.
  
  --- gittikten sonraki edit ---
  
  • ölü
  • ölüler çalışıyor
  • sadece sahaflarda hayat belirtisi var.
  • oturup iki kelam edecek insan bulamadım.
  • fuar dediğin yer üretici ile tüketicinin buluştuğu kaynaştığı yerdir. burası bildiğin süpermarket... stantlar arasında geziyorsun. istediğin kitabı alıyorsun ve gidiyorsun... etkileşim yok, enerji yok, almanız gereken zevk yok siktiğimin ticareti var. ^*
  
  şubat ayında iplik fuarı var mesela gidin görün fuarda stantlar nasıl olur. bir sektör hem üreticisi, hem tüketicisi, hem ithalatçısı, hem boku hem püsürü ile nasıl kaynaşır...
  
  (iplik konusunda boktan öte değilim. alakam yok. tanıdık yüzünden gittim. hiç sıkılmadım. çok şey öğrendim, çok şey kattı..)
  
  gidin! sahaflarda takılın. almak istediğiniz kitapları seçin, gidin korsan olarak alın amk... batsın ticari pezevenkler...
  
  çok önemli not: eğer fuarda, yayın evlerinde görevli bir arkadaş bu yazıyı okuyorsa bu mesaj sana;
  o akıllı telefonları götünüze sokun. kafanızı kaldırıp etrafınıza bakın amk...
  
  bildiğin dellendim lan... sinirim zıpladı gezerken... her yerde telefonu ile oynayan tipler...