jan iii sobieski

• adını bir polonyalıdan duyduğum, leh'den çok hıristiyan, komutan.
  
  polonya'da bi müzeye gittik. at üstünde bi adamın halıya işlenmiş resmi önünde durduk; rehber bir şeyler anlatıyordu, biz de bir iki italyan arkadaşla yorulmuştuk, sağa sola bakıp geyik yapıyorduk. polonyalı konuşkan bir sarışın herif, bu halıdaki atlı amcayı gösterip "sen iyi bilirsin bunu" minvalinde bir şeyler mırıldandı. ben de anlamadım, bilmiyorum dedim. iyice gaza geldi bu sarı, yok efendim nasıl bilmezsin de bilmem ne; bilmiyorum dedim aq ya, zorla mı. dedi ki sizi viyana'da yenen hıristiyan komutan bu. lan benim içimde zerre siz-biz duygusu yok; kendimi tırnak kadar bile bir ırka mensup görmüyorum ama gelmiş siz-biz ayağı yapıyor. dedim ki öyle mi, ne güzel. bu sarı pipi durmak bilmiyor ama; yok orduları inanılmaz güzel yönetmiş de yok "bizim" padişah hayran kalmış da vs. vs. ben hala öyle mi, ne güzel, bilmiyordum diyorum.
  
  herif en sonunda sustu. sonradan, hollanda'da doğmuş-büyümüş, anası babası nevşehirli türkçe bilmeyen bir bebe geldi, gerçekten bilmiyor musun diye sordu. lan ne bileyim ben ya. bizde savaşları biz kazanıyor ya da kaybediyoruz; karşı taraf kazanıp kaybetmiyor ki.
  
  edit:imla